7 Mart 2010 Pazar

Duyguların Esiri Olmak


Dün Diyarbakır'da yaşananların sporla ilgili tek yanı olayların bir futbol müsabakasında çıkmış olması. Bunun dışında, yaşananların tamamı bir Türkiye gerçeği ve bizim ne kadar duygu esiri bir millet olduğumuzun kanıtı.

Evet, Bursa'da Diyarbakır'a ve Diyarbakırspor'a hakaret edildi ve tıpkı maçtaki pankartta yazıldığı gibi Bursalıların Diyarbakırlılara bir özür borcu da vardı ama dün yaşananlardan sonra Diyarbakırlıların sadece Bursalılara ve Türkiye'ye değil spora karşı kaç özür borçları oluştu?

Duygularımızla hareket ediyoruz vesselam. İntikam ve şiddet duygularımızın en üst seviyeye çıkması için en ufak bir kıvılcım yeterli oluyor. Birbirimizden çok çabuk etkileniyor, anlatılanlara hemen inanıyor ve sağ duyuyu elimizin tersiyle bir kenara itmekte hiç zorlanmıyoruz.

Dün olay çıkaran Diyarbakırlıların (taraftar diyemiyorum) Bursaspor'un kaldığı oteli basmak istemesindeki amacı bir türlü anlayamadım. Acaba polis engeli ile karşılaşmasalar ne olacaktı? Ne olacağını kestirmek zor ama sanırım bu kişilerin futbolcular ile medeni insanlar gibi konuşup onlarar sadece rahatsızlıklarını anlatmayacaklarından emin olabiliriz.

Böyle bir ortamda başlayan müsabaka, tribünlerden hakemler ve Diyarbakırlı oyuncular da dahil olmak üzere herkese ve çıldırılmışcasına atılan maddeler nedeniyle sadece 17 dakika sürebildi. Geride de misafirlerine yaptığı eziyet ile hatırlanacak bir ev sahibi ve tüm ülkeyi etkisi altına alan bir üzüntü hissi kaldı.

Bu olaylardan sonra Diyarbakır şehrinin büyük cezalar alacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Ama bizim duygularımız mantığımızın o kadar önündedir ki suç işleyenlerin bu cezalardan sonra pişmanlık duyacağını hiç sanmıyorum, zaten sorunun özü de bu düşünce de yatıyor: "biz haklıyız."

Dün Diyarbakırlılar ilk maçtan sonra hissettiği sıkıntıyı yansıtma görevini astıkları güzel ve anlamlı pankartlara ile hakaretten uzak tezahüratlara bıraksalar, rakiplerine taş değil çiçek atarak onları ilk maçtaki olaylardan dolayı utandırsalar ve alınacak 3 puanın Bursalılar'a verilecek en güzel yanıt olacağını düşünüp buna konsantre olsalar acaba bugün çok daha kazançlı bir Diyarbakır'a çok daha mutlu bir Türkiye'ye uyanmaz mıydık?

Hiç yorum yok: