28 Aralık 2009 Pazartesi

Basketbol kupon

Evet arkadaşlar artık NBA kuponumuzlada sizlerleyim dün oynadığım kuponu yayınlamadım ama aldım yine 1.e 13 oran onuda yayınlıcam.

saygılar.

1. Charlotte Bobcats - Milwaukee Bucks 1.96
Toplam Sayı , Bahisiniz:186.5 Sayı üstü
2. New Jersey Nets - Oklahoma City Thunder 1.96
Toplam Sayı , Bahisiniz:193.0 Sayı altı
3. Phoenix Suns - LA Lakers 1.94
Toplam Sayı , Bahisiniz:214.5 Sayı altı
4. Portland Trail Blazers - Philadelphia 76ers 1.89
Toplam Sayı , Bahisiniz:190.5 Sayı altı

27 Aralık 2009 Pazar

Basketbolda Derbi Fenerbahçe'nin


Beko Basketbol Ligi'nde Fenerbahçe Ülker Beşiktaş Cola Turka'yı 100-92 yendi.


Bu sonuçla sarı lacivertliler ligde üst üste 6. galibiyetini alırken puan cetvelinde de 2. sıraya yükseldi.
Ligde geçen sezon play-off final serisinde Efes Pilsen ile yapılan son maçta taraftarların neden olduğu olaylar nedeniyle 5 maç seyircisiz oynama cezası alan Fenerbahçe Ülker taraftarı, Beşiktaş Cola Turka maçıyla takımın kavuştu. Mücadeleyi yaklaşık 2 bin taraftar izledi.
Fenerbahçe Ülkerli oyuncular, maç öncesi sahaya "Fenerbahçe'nin büyük taraftarı küfür ettirmeyiniz, yabancı madde attırmayınız" yazılı pankartla çıktılar. Sarı-lacivertli taraftarlar da maç öncesi sahaya yabancı madde atılmaması yönünde tezahürat yaptılar.



25 Aralık 2009 Cuma

Haftasonundan seçmeler

Cumartesi seçmeler:

Watford - Nottingham Forest : 2 - 2.40 (alt da olur)
Sheffield Wed - Newcastle : 2 - 1.70 (üst de olur)
Cardiff - Plymouth : 1 - 1.47
Middlesbrough - Scunthorpe : 1 - 1.60
Reading - Swansea : 2 - 3.00
West Brom - Peterborough : 1 - 1.40
Milton Keynes - Stockport : 1 - 1.34
Leeds - Hartlepool : 1 - 1.33
Manchester City - Stoke : 1 - 1.47 (üst de olur)
Sunderland - Everton : 1 - 2.35
Liverpool - Wolves : 1 - 1.25
Birmingham - Chelsea : 2 - 1.54
Celtic - Hamilton Academicals : 1 - 1.20 (üst de olur)
Dundee United - Kilmarnock : 1 - 1.70
Club Brügge - Cercle Brugge : 1 - 1.45
Germinal Beerschot - RC Genk : 1 - 1.80

24 Aralık 2009 Perşembe

Alt Lig Seçmeleri

Watford - Nottingham F X-2 1,20

Gillingham - Brentford 1-X 1,16

Cardiff - Plymouth 1 1,30

Derby - Blackpool Üstü 1,75

Carlisle - Huddersfield 1-X 1,34

Leeds - Hartlepool 1 1,20

Milton Keynes Dons - Stockport 1 1,25

Yeovil - Wycombe Altı 1,55

Crewe - Rochdale X-2 1,20

Northampton - Dagenham Red Altı 1,70

Motherwell - St Johnstone Üstü 1,70

Club Brugge - Cercle Brugge 1 1,40

Bursa Nilüferspor - Bayrampaşa 1 1,25

23 Aralık 2009 Çarşamba

Haftaiçi kuponu

1. Toulouse - Bordeaux 1.98 Bahisiniz:2
2. SC Heerenveen - PSV Eindhoven 1.65 Bahisiniz:2
3. RC Genk - Roeselare 1.42 Bahisiniz:1
4. Galatasaray - Trabzonspor 3.15 Bahisiniz:2

22 Aralık 2009 Salı

Hafta İçi Kuponu

530 Marsilya - Auxerre 1 : 1.3
533 Nice - Boulogne 1 : 1.5
538 Galatasaray - Trabzonspor Üstü : 1.45
540 Club Brugge - Lokeren 1 : 1.25
547 Standard Liege - Kortrijk Altı : 1.7

Toplam Oran:6,01

19 Aralık 2009 Cumartesi

Banko Kupon

Evet arkadaşlar gördüğünüz sabah yayınlamış olduğum banko kupon belirttiğim oranla tuttu. Ayrıca ACN'nin yayınlamış olduğu 10 maçtan cumartesi olan 5 tanesi de tuttu. Gördüğünüz gibi biz bu işi biliyoruz bizi izlemeye devam edin. Çok yakında yeni bahis tahmin uzmanımız Paşa Abi'de bahis tahminlerini bizi izlemeye devam edenlerle paylaşacak.

Saygılar.

Sistem 3-4-5

Sistem Kupon

1. Fiorentina - AC Milan 2.70 Bahisiniz:2
2. Ankaragücü - Sivasspor 2.20 Bahisiniz:1
3. Cittadella - Ancona 3.00 Bahisiniz:2
4. Brescia - Modena 3.95 Bahisiniz:2
5. Albinoleffe - Empoli 2.80 Bahisiniz:2
6. Saint Etienne - Marsilya 1.82 Bahisiniz:2

Olası Kazanç: 2024

Fantezi Kupon

Fantezi Kupon

1. Fiorentina - AC Milan 40.00 1. Yarı/Maç Sonucu Bahisiniz:1/2
2. Portsmouth - Liverpool 27.00 1. Yarı/Maç Sonucu Bahisiniz:1/2

Olası Kazanç:1080 (ya tutarsa)

Banko kupon

Banko Kupon

1. Bayer Leverkusen - Borussia Mönchengladbach - 1 - 1.45
2. Bayern Münih - Hertha BSC Berlin - 1 -1.20
3. Galatasaray - Gençlerbirliği - 1 - 1.40
4. Panathinaikos - PAS Giannina - 1 - 1.27
5. Feyenoord - Willem II - 1 - 1.25
6. Arsenal - Hull - 1 - 1.23
7. Bordeaux - Lorient - 1 - 1.45

Olası Kazanç: 6.90

18 Aralık 2009 Cuma

Sistem 3-4 Kuponu

143 Kasımpaşa – Manisaspor X 3,00
145 Kayserispor - Antalyaspor (1h) 1 2.05
269 Galatasaray – Gençlerbirliği alt 2,05
369 Trabzonspor – Fenerbahçe X 3,00

Olası kazanç: 99,94

10 Süper Maç

6 farklı ligden 10 maç; kombinasyon size ait.

141 Eskişehirspor – Diyarbakırspor Alt: 1,7
142 Gaziantepspor – Denizlispor 1: 1,3
148 Konyaspor – Altay 1: 1,9
164 Leverkusen - M. Gladbach 1: 1,3
261 Bordeaux – Lorient 1: 1,3
337 Palermo – Siena 1: 1,4
371 İnter – Lazio Üst: 1.65
356 Malaga – Mallorca Alt: 1,6
349 Auxerre – Toulouse 1: 1,8
338 Roma – Parma 1: 1.55

Bol şanslar.

Güle Güle Roberto Carlos


2006 yılında Brezilyalı yıldızın Fenerbahçe’ye geleceği söylentisi bile futbolumuz adına oldukça büyük bir heyecan yaratmışken bu transferin 2007 yazında gerçekleşmesi hepimiz adına adeta bir dönüm noktasıydı.

Kariyerinde Dünya Kupası’ndan Şampiyonlar Ligi’ne kadar onlarca kupa ve sayısız ödül bulunduran R.Carlos, tıpkı Hagi, Ortega ya da Anelka gibi ligimizin kalite zincirine çok büyük bir halka eleyerek ayrıldı bu topraklardan.

Brezilyalı yıldızın özellikle son sezondaki performansı beklentilerin uzağında olmuş olabilir ancak yeryüzünde 100’den fazla Şampiyonlar Ligi maçına çıkan 6 futbolcudan biri olmanın yanı sıra engin futbol bilgisi ve müthiş becerileri ile Carlos’un sadece Fenerbahçe değil tüm futbolcularımıza ilham verdiği ve onların gelişmesine katkı sağladığı yadırganamaz bir gerçek.

R.Carlos artık yaşının da verdiği yorgunlukla, tıpkı bir emekli misali, artık eskisi kadar mücadele etmeden, kendini daha rahat hissedeceği ve eski arkadaşları ile birlikte oynama olanağı bulacağı Corunthians’a gitmeye karar verdi ve bu karar hem kendisi hem de sarı lacivertliler için hayırlı oldu.

Gönül isterdi ki R.Carlos ülkemize 34 değil 24 yaşında gelsin ve Inter ya da R.Madrid’de değil Fenerbahçe ya da Galatasaray ile birlikte yıldız olsun ancak ligimizin mevcut yapısı korunduğu sürece bu olasılık maalesef oldukça düşük görünüyor. Fakat 34 yaşında da olsa R.Carlos ya da Hagi gibi yıldızlar ligimizde top koşturdukça toplam kalitemizin artması ve daha genç yıldızların da buralara seve seve gelme olasılığı yükselecektir. Bu nedenle bardağın dolu tarafından bakalım ve ekleyelim güle güle yaşlı kurt!

Vay Vay Vay Maçlara Bak!

Maçlara bak lokum lokum. Gözümün önüne getiriyorum şu maçları bira patates eşliğinde. Vay anasını be.


ŞAMPİYONLAR LİGİ 2. TUR EŞLEŞMELERİ:
Stuttgart - Barcelona
Olympiakos - Bordeaux
Inter - Chelsea
Bayern Münih - Fiorentina
CSKA Moskova - Sevilla
Lyon - Real Madrid
Porto - Arsenal
Milan - Manchester United

Ve Rakipler Belli Oldu

Rakipler belli oldu sonunda. Eşleşmelere ilişkin değerlendirmelerime bir sonraki yazımda yer vericem. Hayırlı olsun ne diyelim.

UEFA AVRUPA LİGİ SON 32 EŞLEŞMELERİ:
1- Rubin Kazan - Hapoel Tel Aviv
2- Athletic Bilbao - Anderlecht
3- Kopenhag - Marsilya
4 -Panathinaikos - Roma
5- Atletico Madrid - Galatasaray
6- Ajax - Juventus
7- Brugge - Valencia
8- Fulham - Shakhtar
9- Liverpool - Unirea Urziceni
10- Hamburg - PSV Eindhoven
11- Villarreal - Wolfsburg
12- Standard Liege - Salzburg
13- Twente - Werder Bremen
14- Lille - Fenerbahçe
15- Everton - Sporting
16- Hertha - Benficaü

UEFA AVRUPA LİGİ SON 16 EŞLEŞMELERİ:
10- Hamburg-PSV Eindhoven / 2- Athletic Bilbao-Anderlecht
1- Rubin Kazan - Hapoel Tel Aviv / 11- Villarreal - Wolfsburg
5- Atletico Madrid - Galatasaray / 15- Everton - Sporting
16- Hertha - Benfica 3- Kopenhag / Marsilya
4 -Panathinaikos - Roma / 12- Standard Liege - Salzburg
14- Lille - Fenerbahçe / 9- Liverpool - Unirea Urziceni
6- Ajax - Juventus / 8-Fulham - Shakhtar
7- Brugge - Valencia / 13- Twente - Werder Bremen

16 Aralık 2009 Çarşamba

Servet forvet oynasın bence.

Herkes izledi. Star euro d.de diye bildirmişti maçı işten geldim bir baktım starda maç var anlamadım. Neyse o sorun değilde bu takımın hali ne olucak onu merak ediyorum. Tamam gençleri oynat buna bir lafımız yok ama Aydın neden forvet oynuyo onu anlamadım. Valla Servet oynasın forvet olarak. Harbiden o Aydından daha net forvet oynar. En azından topa kafa vurabilir. Yok mu genç forvet onu oynat. Baros sakat Nonda Nonda dedik oda yalan oldu. Galasatarayın kadrosunda genç forvet olarak düşündüğümde hepsi kiralık veya satıldı. Bi Serkan çalık vardı oda piyasada yok. Diyorsunuz ki sen zaten kendi ağzınla söylüyorsun Aydının neden forvet oynadığını. Evet haklsınız işte bu sebepten aydın forvet oynuyor. Ama Galatasaray gibi takımda sadece bu kadar mı forvet oynucak adam olur? Bugünkü maçın benim için önemi yok. Ama diyoruz ki galatasaray bu sezon UEFA kupasına oynuyor. Peki bende soruyorum Galatasaray bu forvetlerle mi UEFA kupasına oynuyor? Ya oynasa ne yazar. Galatasaray bu kadro ile UEFA kupasını almayı bırak şampiyon dahi olamaz şimdiden söylüyorum.

Merak ettiğim bir konu daha var. Bu Barış ile Rıjkaard arasında ne var? Cuma günü maçı izledim öldüm öldüm dirildim. Barış hiç birşey yapmıyor sadece koşuyor. Sadece koşan adam ilk 11.de yer bulacaksa bende hemen antremanlara başlıyorum. Kondisyonu denk getirdik mi bende oynarım o zaman. Olumlu hiçbir hareketi yok adamın ve Rıjkaard.ın banko adamı oldu. Her maç oynuyor hemde 90 dakika. Çok enterasan.

Sene başında ne kadro kurduk dedik açık ara şampiyonuz dedik ama bir numara yok. Elano sezon başından beri hiçbirşey yapmadı, Keıta dedik maçta 2 klas hareket yapıyor bize yetiyor sanki, Baros iidi sakatlandı Nonda coştu sonra söndü. Bu sene Galatasarayın en iyi transferi Kewell. İnşallah sene sonunda imzalarda galatasaraya daha fazla fayda sağlar.

Bugün kuponları yayınlayamadım malesef sadece ben kazandım kusura bakmayın.

14 Aralık 2009 Pazartesi

FB=GS


Genellikle futbola fazla ilgi duymayıp uzaktan uzağa bu işle ilgili yorum yapanların maçların sonucunun birileri tarafından belirlendiğini iddia ettiklerini hepimiz duyarız. Yok efendim, bir takımın iddiası kaybolmasın diye onun maç kazanması sağlanırmış, bir takımın kopup gitmesi engellenirmiş, üç büyükler hep işin içinde olmalıymış v.s.. Milletçe komplo teorilerini ziyadesiyle sevdiğimizden bu fikirlere de kulak asanlarımız hiç de az değil. Elbette bu fikirlerin hiçbiri ipe sapa gelmez ancak bu seneki Fenerbahçe ve Galatasaray performansının benzerliğinin de dikkat çekmemesi mümkün değil.


İddiacılar İki Takımı Takip Etsin


Fenerbahçe’nin sezonun başlaması ile birlikte 8 Galatasaray’ın ise 7 maçlık serileri sonrasında yaşadıkları düşüş ve sadece maç kazanmakta zorlanmak değil görüntü itibari ile sahip oldukları olumsuzluk ne kadar paralelse, bu haftadan önceki 3 haftada yaşanan puan kayıpları da aynı şekilde birbirine benzer seyretti. Bu hafta ise bu benzerliğin tavan yaptığını gördük. Dün Galatasaray 2-0 geriye düştüğü maçı 3-2 kazanmayı başarırken bugün de Fenerbahçe aynı oranda zorlandığı karşılaşmada renktaşı Ankaragücü’nü ezeli rakibi ile aynı skorla geçti. O zaman şunu söyleyebilir miyiz: Galatasaray kazanınca Fenerbahçe’de kazanıyor, ya da tam tersi... İddaa oynayanlara duyurulur.


Fenerbahçe’de Savunma Çöktü


Fenerbahçe kalesine bu sezon ilk gol ligin üçüncü haftasında düştü. İlk sekiz haftada da sarı lacivertlilerin yediği gol sayısı ise sadece 3’tü, bugün ise 17. Bir başka değişle sonraki yedi haftada tam 14 gol. Bu sene Fenerbahçe’nin çoğu savunmaya dönük oyunculardan kurulu kadrosu ile maçlardaki ilk amacının gol yememek olduğunu biliyoruz, ama 4’lü savunma, 2 geri orta saha ve bir de kaleciyle 7 kişilik bir temel savunma oyuncusu olan bir takımın gol ya da goller yediği maçı kazanması oldukça zor; nitekim son haftalarda olan da bundan ibaret.


Yapısal Kaos


Ancak son haftalarda Fenerbahçe’de mevcut olan bir yapısal kaosu da kimse görmezden gelemez. Evet, bu tip sıkıcı olaylar hep takımlar kötü giderken gündeme gelir ama bu durum onlara karşı bir önlem alınmasına engel olmamalı. Muhtemelen Fenerbahçe yönetimi bazı radikal değişiklikler (Kazım, Önder, R.Carlos ile yolların ayrılması, disiplinsiz oyunculara ceza verilmesi ve Güiza ile konuşulup bu futbolcunun ne istediğinin tespit edilmesi) için Trabzonspor maçının sonunu bekliyor, beklemesi de lazım. Ancak bu önlemlerin skor ve lig tablosundan bağımsız olarak her hal ve şartta alınması lazım aksi takdirde ikinci yarı en ufak bir puan kaybında dahi takım halinde bir çöküşe gidilebilir.

11 Aralık 2009 Cuma

İdeal Kupon

Manchester- A.Villa üst 1,60
Parma – Bologna alt 1,60
Bochum – B.Munih 2 1,25
Marsilya – Bolougne alt 1,70

Toplam Oran:5,44

Sistem 3-4 Kuponu

Burnley-Fulham X 2,90
Sivasspor-Eskişehirspor X 3,00
Barcelona – Espanyol alt 2,30
Almeria – Deportivo 2 2,30

Olası kazanç:117,25

8 Aralık 2009 Salı

Şampiyonlar Ligi Kuponum

Arkadaşlar öncelikle sitemize katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. Bundan böyle her gün bir yazı her gün bir kupon parolasıyla yayın hayatımıza devam edicez. Selamlar.

Beşiktaş - CSKA 1 1.90
Zurich - Milan 2 1.20
Juventus - Bayern 1 2.00
Marseille - Real X2 1.18
Chealse - Apoel 1 1.10

Olası kazanç: 5.91

7 Aralık 2009 Pazartesi

Şampiyonlar Ligi İdeal Kuponu

Standard Liège- Az Alkmaar 1 1,75
Inter - R.Kazan 1 1,25
Liverpool - Fiorentina 1 1,85
Wolfsburg - Manchester Utd. üst 1,70
Zurich - Milan alt 1,75

Oran:12,33

6 Aralık 2009 Pazar

Haftasonunda %90

Haftasonu için seçtiğim 10 maçın 9'u beklediğim gibi sonuçlandı. Umarım faydalandınız...

Trabzonspor-Ankaragücü 1 Oran: 1,40 ok.
Mallorca-Zaragoza 1 Oran: 1,70 ok.
Portsmouth - Burnley 1 Oran: 1,60 ok.
Roma-Lazio 1 Oran: 1,70 ok.
Stuttgart - Bochum 1 Oran: 1,40 X
Schalke - Hertha 1 Oran: 1,25 ok.
Guimaraes - Porto 2 Oran: 1,85 ok.
Arsenal - Stoke 1 Oran: 1,10 ok.
West Ham - Manchester Utd 2 Oran: 1,30 ok.
Kasımpaşa - Sivasspor X2 Oran: 1,64 ok.

Pazar Kuponu

Blogspotta sorun vardı kuponu ancak koyabiliyorum.

1. Feyenoord - FC Groningen 1.78 1
2. RKC Waalwijk - PSV Eindhoven 1.30 1
3. Panathinaikos - Atromitos 1.25 1
4. Trabzonspor - Ankaragücü 1.55 1
5. East Stirling - Montrose 1.50 1
6. Partizan Belgrad - OFK Beograd 1.20 1

Olası kazanç:1/8

Kusura bakmayın arkadaşlar.

Akşama ispanya ligi kuponum.

1. Espanyol - Racing Santander 1.95 1
2. Mallorca - Zaragoza 1.82 1
3. Tenerife - Sporting de Gijón 3.35 2

Olası kazanç: 1/11.90

5 Aralık 2009 Cumartesi

Banko Kupon Sonuç

İşte böyle oldu mu moralim çok bozuluyor. Sevilla'dan zaten kaç haftadır yatıyordumum bu hafta dedim hadi son bir defa daha Sevilla'nın olduğu bir kupon yapıyım. Ama işte sonuç ortada yine yazdım ve tek maç. Evet tek maçtan 13 oranlı kupon gitti ben 20 lira basmıştım ve skoru gördüm cidden moralim bozuldu.

Neyse sorun değil yarın yayınladığım kuponları bekleyin bugünü telafi edicem.
Saygılarımla.

Banko Kuponum

Merhabalar cumartesi gününe ilişkin banko kuponumu aşağıda bulabilirsiniz.

Bol kazançlar

1. Arsenal - Stoke 1.27 1
2. West Ham - Manchester United 1.47 2
3. AC Milan - Sampdoria 1.62 1
4. Sevilla - Valladolid 1.37 1
5. Real Madrid - Almería 1.23 1
6. Deportivo La Coruña - Barcelona 1.65 2
7. Bordeaux - Paris SG 1.70 1

Olası Kazanç: 14.30

3 Aralık 2009 Perşembe

Seçme 10 Maç

Merhaba,
Haftasonu bülteninden derlediğim 10 maçı aşağıda dikkatinize sunuyorum.

Trabzonspor-Ankaragücü 1 Oran: 1,40
Mallorca-Zaragoza 1 Oran: 1,70
Portsmouth - Burnley 1 Oran: 1,60
Roma-Lazio 1 Oran: 1,70
Stuttgart - Bochum 1 Oran: 1,40
Schalke - Hertha 1 Oran: 1,25
Guimaraes - Porto 2 Oran: 1,85
Arsenal - Stoke 1 Oran: 1,10
West Ham - Manchester Utd 2 Oran: 1,30
Kasımpaşa - Sivasspor X2 Oran: 1,64

Bol şanslar.

Sistem 3-4 Kuponu

Galatasaray - İBB Alt Oran: 2,15
Siena - Catania X Oran: 2,90
R.Madrid - Almeria Alt Oran: 2,50
Kasımpaşa - Sivasspor 2 Oran: 2,35
Olası Kazanç: 136,15

2 Aralık 2009 Çarşamba

Mustafa Denizli ve Fantezi Futbolu


Mustafa Denizli'nin son tahminini ki bu bugüne kadar söylediklerinin en büyüğü bu oldu, duymayan kalmadı. Tecrübeli teknik adama göre Beşiktaş bu sene geçen seneden daha rahat bir şekilde şampiyon olacak hatta bunu ligin 30. haftasında ilan edecek. Öncelikle olay henüz gerçekleşmediği için bu tahmine "kehanet" demek çok yanlış. Ama en az bu kadar önemli bir yanlış da Denizli'nin böyle bir açıklama yapması.


Beşiktaş Fenerbahçe ile Çekişecek; Galatasaray Desen Hak Getire


Ligin 30. haftasında Beşiktaş'ın kiminle oynadığını biliyor musunuz? Fenerbahçe. Anlaşılan Denizli'nin hesabına göre siyah beyazlılar şampiyonluk yarışında Fenerbahçe ile çekişecek ve 30. hafta öncesi en az 10 ya da 13 puan önde olacak. Öyle ya Kadıköy'den alınacak bir ya da üç puanın siyah beyazlıları şampiyon etmesi için bu şart. Eğer Galatasaray, Bursaspor ya da Kayserispor nerede diye sorarsanız onlar Denizli'ye göre 30. hafta öncesi çoktan geride kalmışlar bile!


Bu Artık Propagandanın Ötesi


Önceleri Denizli'nin bu tahminlerini takımını motive etmek için kullandığını düşünüyordum tıpkı bir zamanlar Adnan Polat'ın 21.45 iddiasında olduğu gibi; bir nevi propaganda da denilebilir. Ama Mustafa Denizli, biraz da geçen sene olayların kendi tahmini doğrultusunda ilerlemesinin verdiği moralle her geçen gün işi büyüttü ve daha ilk yarı sonuçlanmadan ligi kafasında bitirdi.


Gerçek Beşiktaş Hangisi?


Şunu unutmamak lazım ligin ilk yedi haftasını Galatasaray ve Fenerbahçe kayıpsız kapatırken şimdi yere göğe sığdıramadığımız Beşiktaş'ın biri hükmen olmak üzere sadece iki galibiyeti vardı. O zaman tek sorun galibiyet ve mağlubiyetlerin gerçekleşme zamanı mı? Yoksa Mustafa Hoca Beşiktaş'ın Fenerbahçe ve Galatasaray'dan daha iyi bir takım olduğunu mu düşünüyor? Eğer düşünce buysa siyah beyazlıların takım savunmasına saygı duymakla beraber attığı 17 golle en çok gol atan takımlar sıralamasında 12. olduğunu anımsatmak isterim; savunmanız sağlam olabilir ama gol atmadan maç kazanamazsınız.


Etik Açıdan Da Yanlış


Evet, takımınıza güvenebilirsiniz. Şunu söylerseniz kimse size itiraz etmez: Ferrari 100 metreyi 10 saniyenin altında koşar. Çünkü burada söz konusu sadece sizin oyuncunuz ve değişken olmayan bir zaman dilimidir. Ama siz bir maç öncesi bu maçı kesin kazanacağız derseniz işin içine karşı tarafı da sokmuş ama ona hiç bir saygı göstermemiş olursunuz. Bu hafta Beşiktaş'ın Diyarbakırspor'a puan kaptırmayacağının garantisini kim verebilir? Hele hele 30. hafta tahmini yaparsanız olayın değişkeni 2'den 17'ye, taraftarlara, başkanlara, hakemlere hatta ve hatta hava koşullarına kadar uzanır. Sanıyorum böyle düşünse bile bunları telaffuz etmeye etik olarak da kimsenin hakkı yok.


Tahminlerden Tahmin Beğen


Velhasıl ligin ilk haftalarından ve Avrupa maçlarından sabıkalı Beşiktaş'ın bu sene işi çok kolay götüreceğini hiç sanmıyorum ve Denizli gibi tecrübeli bir teknik adamın sadece kendi takımı değil Turkcell Super Lig’in tamamı ile ilgili tahminde bulunmasını hiç mi hiç anlamıyorum. Futbolda tahmin yapmak hem yanlış hem de gereksizdir ama eğer şu iki tahminden hangisi daha mantıklı diye sorulursa ben Beşiktaş'ın şampiyonluğundan ziyade siyah beyazlıların şu an tam kapasite ile, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın ise yarıdan dahi az kapasite ile oynadığını düşünerek Beşiktaş'ın en iyi ligin üçüncü sırasında kendine yer bulacağını seçerdim.

30 Kasım 2009 Pazartesi

Kazançlı Haftasonu Sonrası


Superbahise üyeliğime baktım az önce yıl 2003. Yuh be dedim bu nedir abi bizim bu bahis sevgimiz, kolay yoldan parayı bulma aşkımız nedir? Neden bu şekilde bir milletiz? Böyle mi yetiştik? Hayır. Şu an Türkiye'de her kesimden insan iddaa oynuyor, bahis peşinde, kolay yoldan paranın peşinde. Bu soruya bir türlü cevap veremiyorum ama ben de devam ediyorum hala oynuyorum işte kuponlar burada.

İnsan kafası iyi olunca ne yazıcağını şaşırıyor. Futbol diyoruz Türkiye'de en büyük sektör. Her şey futbolun altında dönüyor. Futboldan Türkiye'de milyonlarca insan ekmek yiyor. Bahisi düşününce, devlet bile bununla başedemedi, artık bizimde bir kazancımız olmalı dedi. Yoksa şirketler Kıbrıs'tan paraları alıyordu. Hem de vergisiz kaygısız.

Ve ne oldu iddaa doğdu.

Yıl 2004 aylardan nisan dediler ki deneme olarak olucak ama sonra bir baktık ki denemeden çıktı olay resmen bir gelir kaynağı devlet için. Bence olsunda bu da bir gelir ama nereye aktığı önemli. Bana dersen ki bu para yani kazananlardan kesilen paralar veya komisyonlar amatör kulüplere akıyor ya da bu paralarla biz bu yatırımları yapıyoruz. O zaman tamam. Ama ben bu paraların nereye aktığını göremiyorum. Her hafta oynanan şans oyunlarından bir havuza inanılmaz paralar akıyor. Olimpiyatlar için bile inanılmaz paralar kesiliyor.

Size bir örnek vereyim bu örneği Milli Piyangonun sitesinden alıyorum 2005 yılında olimpiyatlar için aktarılan kaynak 12.950 YTL (2005 yılından sonrası yok o sebepten) bu rakama 6 sıfır koyduğunuzda o dönem için hatırısayılır bir rakam ve o dönemden bu döneme gelen rakamları düşünün. Ben düşündüğümde bir sonuç çıkaramıyorum. Bir yandan kapitalist düzende yapmam gereken yükümlülükleri yapmaya çalışıyorum bir yandan televizyon izliyorum ve kafama takılan şeyleri paylaşıyorum. Aslında amacımız futbol ve paylaşım. Bu şekilde ilerleriz ama işte yine az önce bahsettiğim bir noktaya geliyoruz: Türk Olmak.

Evet Türk olmak. Hep aynı şeyler düşünsenize.. Transfer döneminde gazetelerde yazılanlara kim bu kadar dayanır ? İnanılmaz yazılar var. Tamamen hayal ürünü haberler.

6 senedir Morientes Galatasaray'a geliyor. Şu an nerde oynadığını bile bilmiyorum.

Uzatıyorum yazıcaklarımı veya konudan koptum aslına bakarsanız ama futbol bizim her şeyimiz ne olursa olsun biz futbolla varız. Futbol olmadan yaşayamayız.

Kazançlı haftasonu

Bu haftasonu tutturduğum kuponlar. Oynadıktan sonra yayınlamadığım için kusura bakmayınç Haftaya kuponlarımın tamamına blogta yer vericem.
Bol kazançlar.




29 Kasım 2009 Pazar

El Clasico Öncesi Sessizlik

Geçen sezon 6-2'lik maç gözümün önünden gitmiyor. Corvus'ta oturmuş Barış ve Betül'le biralarımızı yudumlarken barın üzerindeki televizyon gözüme takıldı. Ntv açık ve maç var ama uzak olduğu için göremedim. Gözlerim 2 numara miyop gittim baktım Barca-Real. İçimden nasıl unuturum bu maçı izlemeyi diye geçirdim ve yerime oturdum Barış ve Betül'le sohbet ederken gözüm devamlı televizyondaydı. Bir anda goller gelmeye başladı 14-18-20 durum 2-1 oldu sonra Messi 35'te durumu 3-1'e getirmişti. Madrid tribünlerinden ses çıkmıyordu. 2. yarıyı izleyemedim ve evde maçın skoruna baktığımda şok olmuştum! 6-2 almıştı Barcelona ve büyük bir hezimetti Real için.

Geldik 2009-2010 sezonuna... Real sezona bomba transferlerle başladı ve şu an ligde 28 puanla lider durumda. Real C. Ronaldo'nun sakatlığından sonra bocalama dönemine girip inişli çıkışlı bir grafik çizsede bu maçın havasının farklı olacağını herkes biliyor.

Barcelona'da ise durumlar daha iyi gözüküyor. Takım formda Iniesta ve Xavi'nin inanılmaz futbolu her Barcelona maçını bir resitale çeviriyor. Zlatan ve Messi'nin sakatlıktan çıkmış ve hazır olmamaları Barcelona için bir dezavantaj olsa da Barcelona bu maçı alır ve halk kazanır diyorum.
Herkese İyi seyirler.

28 Kasım 2009 Cumartesi

Kasımpaşalıyım Eli Maşalıyım

Eminim bugünkü skoru hafta içinde iddialı açıklamalar yapan Yılmaz Vural da, “bu maç üst olur” diyen iddia otoriteleri de beklemiyordu. Ama futbol en az hayatın kendisi kadar ciddi bir ve bu sahnede ummadık taşlar bazen öyle başlar yarar ki söylenecek hiçbir söz kalmaz.
Galatasaray Takıntısı

Her şeye rağmen hâlâ lider olan Fenerbahçe’nin Galatasaray galibiyeti sonrası oynadığı 3 maçtan sadece 1 puan çıkarmasını nasıl açıklarsınız? Ben yardımcı olayım “lig bir tarafa Galatasaray maçı bir tarafa” düşüncesi ile. Evet, ezeli rakip ile oynanan maçın önemi tartışılmaz ama o maçta da galip gelene ancak 3 puan veriyorlar, daha fazla değil.

Fenerbahçe’nin son üç haftadaki dağınık görüntüsünün en büyük nedeni oyuncuların Galatasaray maçından sonra adeta ligin bittiğine kanaat getirmeleri ve bunun doğru olmadığına dair kendilerine en ufak bir telkinde bulunulmaması. Hoş, kulüp başkanının Galatasaray galibiyetini en az şampiyonluk kadar önemli gördüğü bir ortamda bu telkini kimin yapacağı da tartışılır ama bugün eminim çoğu Fenerbahçelinin aklına şu cümle gelmiştir: “keşke Galatasaray’a yenilseydik de son üç maçı kazansaydık.”

Hücum Sistemi Açılımı

Son günlerde bir açılım furyasıdır gidiyor. Galatasaray’ın savunma açılımından sonra bugün de Fenerbahçe’nin hücum açılımına şahit olduk. Sezon başından beri tek santrafor ve iki geri orta saha oyuncusuyla mücadele eden Fenerbahçe bugün 2 santrafor ve Alex (3 forvet), bunların arkasında da tek geri orta saha oyuncusu ile sahaya dizildi. Sonuç: Kasımpaşa’nın 10’dan fazla gol pozisyonu.

Fenerbahçe’yi en son 4-1 biten Kayserispor maçında Kadıköy’de bu denli aciz görmüştük ve o maçın da akılda kalan pozisyonları savunmanın arkasına atılan toplardı; tıpkı bugün olduğu gibi. Sarı lacivertli savunmada artık görevini tamamlamış R.Carlos, sağ kanata son 3-4 maçtır aksayan Gökhan ve Bilica’nın yokluğunda alarm üstüne alarm veren savunma göbeği gösteriyor ki bu takım rakibe çok alan bırakmayan kapalı bir savunma anlayışı ile mücadele etmek zorunda.

Kredi Tükendi

Artık rüya gibi başlayan ligde Fenerbahçe için deniz bitti. Bir zamanlar 12 puan geride olan Beşiktaş ile 8 puan fark atılan Bursaspor çoktan zirveye ortak oldu. Bu demek oluyor ki ilk haftaların kredisi sarı lacivertliler için sona erdi ve bundan sonraki puan kayıpları elde kalan son kale olan puan cetvelindeki görüntünün de kaybedilmesi anlamına gelebilir.

Yılmaz Vural

Yılmaz Hoca oyuncularını Fenerbahçe maçlarına hazırlamada hiç zorlanmıyor zira tecrübeli teknik adam Fenerbahçe'yi Rizespor’la, Antalyaspor’la ya da bugünkü gibi Kasımpaşa ile bu ligde çok kere mağlup etti. Bu durum teknik direktörlük kariyerinde bir türlü istediği yere gelemeyen Vural'ın kendini ispat etme çabasının bu tür maçlarda adeta tavan yaptığının da bir göstergesi aslında. Ancak İstanbul ekibindeki kısa sürede elde ettiği başarı göz önüne alındığında Yılmaz Vural’ın Kasımpaşa ile bundan önce hiç bir takım ile sağlayamadığı bir olumlu ilişkiye sahip olduğunu söylemek mümkün. İyi futbolculardan iyi bir takım yapmak iyi teknik direktörlük ise ilk altı haftada puan yüzü görmemiş futbolculardan artık kümede kalma tehlikesi bulunmayan bir takım yapmanın adını buyurun siz koyun.

İnsanlık İçin Küçük Beşiktaş İçin Büyük Bir Adım


Tamam, Beşiktaş sekiz çakılı oyuncusu ile oyunu çirkinleştirdi, 90 dakika boyunca kaleyi bulan tek topu gol oldu ve hemen hemen rakibinin ancak yarısı kadar topla oynadı. Bunların hepsi doğru ama bir doğru daha var ki o da fark yer denilen Beşiktaş Old Trafford’da İngiliz şampiyonunu dize getirdi.


Maç Başına Çeyrek Gol!


Hafta sonunda oynanan derbi öncesine kadar Beşiktaş’ın çok göz ardı edilen bir istatistiği vardı; takımın başarılı savunması. Zira Galatasaray maçını bir kenara bırakırsak siyah beyazlıların ligde oynadığı 12 maçta yediği gol sayısı sadece 3! Bir başka deyişle maç başına çeyrek gol. En son Fenerbahçe maçında hak ettiği değeri kazanan Beşiktaş’ın takım savunması Manchester United deplasmanında tescillenmiş oldu.


Önce Arif Sonra Boliç Şimdi de Tello


1993 yılında Arif’in Old Trafford’da uzaklardan çektiği şut ve topun rakibe çarparak ağlara gidişi hepimizin hafızalarında; tıpkı 96’da da Boliç’in aynı şekilde attığı gol gibi. Dün gece de Tello bu uzaktan şut ve rakipten sekme kervana katılarak sağ çaprazdan kaleci Foster’i avlamayı başardı; ne garip bir tesadüf.


Rüştü Reçber


Beşiktaş’ın savunma ağırlıklı oyunu kaleciler için hem iyi hem de kötü. Çünkü kalabalık savunma bir taraftan rakibin şut şansını en aza indirmek için mücadele ederken diğer taraftan oyunun büyük ölçüde Beşiktaş yarı alanında oynanması ister istemez kalecilere daha fazla yük bindiriyor. İşte burada Beşiktaş’ın file bekçileri için iki seçenek ortaya çıkıyor: Galatasaray maçında olduğu gibi yenilginin ya da dünkü gibi galibiyetin mimarlığı. Bu zaferin tecrübeli eldivenin ikinci Old Trafford zaferi olduğunu da belirtmek lazım.


Zaferin Anahtarı Mücadele


Eğri oturup doğru konuşalım, Beşiktaş ligimizin en iyi kadrosuna sahip takımı değil; geçen sene de değildi. Geçen sene siyah beyazlıları şampiyon yapan anahtar futbolcuların saha içerisinde üst düzey mücadelesiydi. Aynı şekilde Mustafa Denizli’nin öğrencilerinin bu sezonun ilk haftalarındaki kötü performansının en büyük nedeni konsantrasyon ve mücadele eksikliğiydi. Dün gece İbrahim’den İsmail’e kadar Beşiktaşlı oyuncuların pozisyonlardaki yüz ifadesi ne demek istediğimi çok net anlatıyordu.


Velhasılıkelam


Dün gece Beşiktaş, Old Trafford’da çıkıp Manchester’e fark atamayacağını biliyordu ama gol yemediği takdirde puan alacağını da. Bu nedenle Denizli en iyi bildiği şeyi yaptı ve Sunderland maçı haricinde sahasındaki tüm maçları kazanan ve 2 gol ortalamaya sahip olan İngiliz devini mağlup ederek tarihi bir sonuca imza attı. Bu galibiyetin Beşiktaş’a Avrupa mücadelesine devam şansı getirip getirmediğini CSKA maçından sonra göreceğiz ama şurası kesin ki hayat bu aralar siyah beyazlılara çok güzel.

27 Kasım 2009 Cuma

Korkak futbolun sonu

Maçtan yarın saat öncesine kadar maçı izlemek gibi bir niyetim yoktu. Taki kanalturkte spor haberlerini izleyinceye kadar o an maçın güzel olabileceği düşüncesi belirdi ve kardeşimle kalkıp maça 20 dakika kala izleyecek bir yer bulma ümidiyle evden çıkıp yenimahalle sokaklarında bir yer aramaya koyulduk. Kendimi bir anda evin yakınlarında bir kahvenin alt katın projeksiyondan maşı izlerken buldum. Maç başlamıştı 2. dakikaydı kadroyu tam göremedik çaylarımızı söyledik maçı izlemeye verdik kendimizi. Maçın 5. dakikasında kadro oluştu beynimde ve bu nasıl bir takım dedim kendi kendime 3 tane ön libero mehmet, mustafa ve barış sağda keita solda kewell ve tek forvet arda. Arda mı nasıl yani? ömer erdoğan ve zaponun ortasında arda tek başına. Sene başından beri düşündüğüm ve savunduğum tek şey şu ki galatasaray kanatları kullandığında maçı alamaması çok zor. Ama ardanın bu uzun savunmanın arasında galatasaray istediği kadar kanatları kullansa da bu maçı alması imkansızdı bu kadroyla 100 maç yapsalar galatasaray bir tanesini anca alır diye geçirdim içinden.
Bu nasıl bir kadrodur bu kadar korkak mı galatasaray. İlk başta nonda sakattır belki ondan yedektir diye düşündüm ama 2. yarı girdi oyuna sonra acaba kewell niye forvette değil dedim ama cevap bulamadım. Bu barış nedir yahu kimdir bu oyuncu neye yarar elle tutulur ne yaptı galatarasayda? Mustafa sarp ile mehmet topal maç boyunca hiçbirşey yapmadılar ne olumlu bir top kullandılar ne takımı çıkardılar hiçbirşey yapmadılar. Arda savunmanın arasında kayboldu sabri desen daha ilk yarıda geri koşamadı. Maçın 20 ve 35. dakikaları arasında bursaspor sol kanattan yani galatasarayın sağ kanadı sabrinin olduğu yerden hep pozisyon buldu. Hep diyoruz bu barselona ne kadar güzel top oynuyor. Neden çünkü ortasahada xavi olsun inesta olsun hep topun yanındalar. Alıyorlar veriyorlar adam eksiltiyorlar ve takımı hücuma çıkarıyorlar. Tabi ki galatasaraydan öyle bir top beklemiyoruz ama bu mehmet ile mustafa topun yanına bile gelmiyorlar sonra gökhanla servet allaha emanet şişiriyorlar. Tamam ilerde uzun bir adamın olur ama oda yokki şişirsen ne olur ömer ile zapo karşılar gider.
Koskoca 90 dakikada galatasaray bir pozisyon bulamadı yok yani düşünüyorum aklıma gelmiyor. bir tane var oda barışın ön direkten dışarı attığı top. onun dışından hiç birşey yok.
Maçın daha 5. dakikasında galatasarayın bu maçı kazanamayacağı belliydi. Neeskens kenarda ne kadar debelensede bağırda futbolculara söylense de bu korkak takımla bu işin olmayacağı başından belliydi.
Galatasaray 2 haftadır kötü bakalım bu kötü gidişatın sonu ne olacak?

25 Kasım 2009 Çarşamba

Siz çocuk mu kandırıyorsunuz?

Koskoca Galatasarayın bu duruma düşeceği hiç aklıma gelmezdi. Sen galasataraysın böyle şeylere ihtiyacın var mı? Galatasaray basketbol takımı cemal nalgasız yapamaz mı anlam veremiyorum?

Bu adam Dinoma Zagreb maçında 5 maç ceza almış sen gidiyosun oynamayarak cezasının bir bölümünü tamamladığını öne sürerek Cemal Nalga'nın, ENBW Ludwigsburg ve Deutsche Bank Skyliners maçlarında Tufan Ersöz'ün 7 numaralı formasıyla oynatıyosun ve bu durumun kimse tarafından farkedilemiceğini düşünüyosun. Böyle bir mantık var mı? Valla akıl sır ermiyor. Ve sonrasında herşey çorap söküğü gibi geldi. Spor dünyasına bu olay bomba gibi düştü. İlk önce teknik kadro gitti .Okan Çevik, Koray Mincizozlu ve Cengiz Karadağ'ın kulüple ilişkileri kesilmiş oldu. Yönetim daha sonra bir açıklama yayınladı ve kamuoyundan özür diledi. Galatasaray gibi takım bu duruma düşer mi? Bu şekilde bir olay Türkiye Basketbol tarihinde gerçekleşmemiş.

Ve Yiğit Şardan istifa etti bu adam galatasaray yöneticileri arasında yönetimi insanlık ve çalışmaları açısından en beğendiğim adamdı ancak bir başkanın böyle bir durumdan haber iolmuyorsa söyleyecek bir şey bulamıyorum. Yöneticiler birer birer kamuoyundan özür dilemeye başladılar. Spor ahlakından bahsediyorlar fakat yaptıkları olay hakkında yorumları size bırakıyorum. Ben galatsaray taraftarıyım ama bu olaydan sonra taraftarlığımdan utandım. Atatürk'ün sporcular hakkında söyledikleri aklıma geldi ama bu olay Galatasaray gibi bir camianın bu söz üzerine yaptığı bu davranış çok yazık be çok yazık.

Federasyon cezaları açıkladı ve sonuç ortada Takım puanını -4 e getirdiler 24 maç ve galatsarayın ligde kalması için 24 maçtan 20sini kazanması gerekiyor. Sporculara ve yönetime cezalar ve aşağıdaki gibi. Ceza lig bunlar önemli değil ancak Galatasaray bu prestij kaybını nasıl telefai edicek bunu düşünsün.

İstifa eden Galatasaray Basketbol Şube Sorumlusu Yiğit Şardan, 6 ay men ve 10 bin TL;
Takım arkadaşının formasını giyen Cemal Nalga, 2 yıl men ve 10 bin TL;
Cemal'in formasını giydiği Tufan Ersöz, 4 ay men ve 5 bin TL;
Görevden alınan Galatasaray Antrenörü Okan Çevik, 3 yıl men ve 10 bin TL;
Görevden alınan Galatasaray Yardımcı Antrenörü Cengiz Karadağ, 1 yıl men ve 5 bin TL;
Görevden alınan Galatasaray İdari Menajeri Mert Uyguç, 2 yıl, 10 bin TL;
Görevden alınan Galatasaray Teknik Danışmanı Koray Mincinozlu, 2 yıl ve 5 bin TL;
Hâlen Galatasaray Genel Menajeri olan Ali Türsan, 6 ay men ve 5 bin TL ceza aldı.

24 Kasım 2009 Salı

ŞL 3-4 Sistem Kuponu

BAYERN - MACCABI HAIFA (1h) X 3,60
MANCHESTER UTD - BEŞİKTAŞ TG 4-6 2,40
MILAN - MARSİLYA (1h) 1 3,30
REAL MADRID - ZURIH Altı 3,40
Toplam Oran:222,15

ŞL İdeal Kupon

Manchester Utd-Beşiktaş 1/1 1,60
R.Madrid-Zurih 1/1 1,30
Toplam Oran:2,08

Bilet Paraları Wigan'dan


Bu haftanın hiç şüphesiz en ilgi çekici skoru İngiltere Premier Lig’deki Tottenham Hotspur-Wigan karşılaşmasından geldi. Rakibi karşısında darmadağın olan ve sahadan 9-1 gibi tarihi bir skorla yenik ayrılan Wiganlı oyuncular kendilerini taraftarlarına affettirmek için pazar günü White Hart Lane Stadı’na gelen taraftarlarının bilet paralarını kendilerine iade etmeye hazırlanıyor.


Skoru, gollerin dakikaları ve tabi ki 90 dakikaya tam 5 gol sığdırmayı başaran Jermain Defoe'nun müthiş performansıyla çoktan unutulmazlar arasındaki yerini alan karşılaşmanın bir diğer enteresan yanı ise üçüncü haftada Manchester United’a 5, altıncı haftada ise Arsenal’e 4 farklı yenilen Wigan’ın savunma mefhumunun olmadığının artık kanıtlanmış olması.

İlk Yarı Hocası Martinez


Roberto Martinez, Wigan’ın bu sene takımın başına getirdiği İspanyol teknik adam. Daha doğrusu “şanssız İspanyol teknik adam”. Çünkü sanıyorum bir teknik direktör ne denli yanlışlar içinde olsa da 40 dakikada 8 gol yiyecek kadar oyunu rayından çıkaramaz, bunu istese de başaramaz. Fakat bu yenilgi sonrası, insanlara lakap takmayı çok seven İngilizler Martinez’e “ilk yarı hocası” gibi bir unvan verirse de şaşırmamak lazım zira sadece bu maçta değil Manchester United maçında da ikinci yarıda Wigan kalesinde tam 5 gol görmüştü.


Bizde Olsa…

Bir an için hafta sonunda Ankaragücü’nün Eskişehirspor’a ya da Diyarbakırspor’un Kayserispor’a 9-1 yenildiğini düşünelim. Sizce ne gibi gelişmeler olurdu? Muhtemelen yenilen takımın futbolcuları geceyi kulüp binasında ve yoğun güvenlik önlemleri altında geçirir, teknik direktör ve ekibi maç sonunda istifa eder, meşhur televizyon programlarımızda şikeden hakem atamalarına kadar futbol dışı ne varsa tartışılır ve komplo teorileri birbiri ile yarışırdı.

Hâlbuki futbolun icat edildiği ülkede insanlar 9-1’in de diğerleri gibi bir yenilgi olduğunun çoktan farkında ve tepkilerin de özürlerin de futbola dair unsurlarla olması gerektiğini çok iyi biliyorlar. Umarım bunu bir gün biz de anlarız.

21 Kasım 2009 Cumartesi

Alex Masumdur!


Bugün kimsenin Alex’i eleştirmeye hakkı yok. Zira Brezilyalı yıldızı bundan önce takımına kazandırdığı onlarca puan için yere göğe sığdıramazken kötü oynadığı bir maçtan sonra tartışmak abesle iştigaldir. Bir futbolcudan her maç aynı performansı bekleyemezsiniz, bu futbolcunun adı Alex olsa bile.

Burada kabahatin büyüğü liglerimizdeki en yüksek bütçeli takım olan Fenerbahçe’nin ve bu takımın teknik patronu Daum’un bu olasılığı hesaba katmamış olması ya da moda tabirle “B planı”nın olmaması. Buradan Christoph Daum’a işini öğretecek değilim ama maçın ilk dakikalarından itibaren görüldü ve ilk yarı sonunda da kesinlikle anlaşıldı ki Alex ile birebir oynayan Fink bu oyuncuya göz açtırmıyor ve açtırmaycak. O halde bir hamle gerekmez mi?

Denizli Faktörü
Her derbi maçı bir nevi finaldir. Kazandığınız takdirde 3 değil 6 puan kandığınız bu müsabakaları teknik direktörler de aynen bu şekilde görüyor. Bu nedenle derbilerde takımınızı iyi hazırlamanın yanı sıra rakibi de çok iyi analiz etmeniz gerekiyor; tıpkı bugün Denizli’nin yaptığı gibi. Mustafa Denizli Fenerbahçe ile ilgili iki saptamayı çok iyi yapmış:
Fenerbahçe iyi anî akın yapabilen bir savunma takımı, o yüzden kalabalık hücum edip savunmayı zor durumda bırakmamak gerekir,
Alex’i durdurulduğu takdirde Fenerbahçe hücum gücünün yarıdan fazlasını kaybediyor.
Bu iki anahtar nokta siyah beyazlılara yıllar sonra bir Fenerbahçe galibiyeti getirdi; hem de 3 farkla.

Maçın adamı İbrahim Değil Fink

Bugün siyah beyazlılarda öne çıkan isimlerin başında İ.Üzülmez’in geldiği düşünülebilir ancak ilk yarıdaki hataları ve golün pasını bilinçli vermemesi nedeniyle ona bu unvanı vermek doğru değil.

Bugün maçın adamı müthiş bir gol atan değil Fenerbahçe’nin can damarı olan Alex’i birebir markaj altında tutarken müthiş bir gol atan Fink’tir. Zira Alman futbolcunun bu golü ve etkili baskısı olmasa karşılıklı ataklarla giden maçta her geçen dakika Beşiktaş’ı sıkıntıya sokacak, belki de siyah beyazlılar galibiyet için yüklenirken golü kalelerinde göreceklerdi.

Futbol Bir Bilim Dalı Değil

Önce Galatasaray Beşiktaş’ı 3 golle mağlup etti. Sonra Fenerbahçe Galatasaray’ı. Bu sonuçlardan sonra bugün Fenerbahçe Beşiktaş’a bırakın 6 gol atmayı, aynı tarifeyle, 3 golle boyun eğiyorsa bu futbolda suyun her zaman 100 derecede kaynamadığının kanıtıdır.

Kâzım Takımına Zarar Veriyor


Kâzım Kâzım futbolcu olmasa muhtemelen bir rap şarkıcısı ya da eğlence ve dansa düşkün bir Amerikalı olurdu. Bu futbolcu zaman zaman profesyonel futbolculuk hayatında da bu tip hareketlerde bulunuyor ve disiplinsizliğiyle çok dikkat çekiyor. Her ne kadar zaman zaman olumlu işler yapsa da ne zaman ne yapacağı kestirilemeyen Kâzım’ın takımına zararı yararından daha fazla.

Beşiktaş Hak Etti


Neticede belki skor maçın aynası olmadı ama Beşiktaş’ın bugün kendisine oranla isteksiz olan rakibi karşısında maçı hak ederek ve dersine iyi çalışarak kazandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu galibiyetin 3 puan ve siyah beyazlıların tekrar yarışta olduklarını göstermesinin yanı sıra yönetim kurulu üzerindeki baskıyı da azaltması yönünden de büyük önem taşıdığı aşikâr. Yalnız bu son durumun uzun vadede Beşiktaş’a yarar mı yoksa zarar mı getireceği tartışma konusu.

Bir Eleştiri de Kazanana

Bir takımın 3-0 kazanması hatta bu maçın bir derbi olması o takımın eleştirilmeyeceği anlamına gelmez. Dolayısıyla Beşiktaş bu sene bir maçta ilk kez üç gol birden atmayı başarsa da bu gollerin sadece birinin organize atağa dayanması siyah beyazlıların gol bulmada yaşadığı problemlerin hala devam ettiğini gösteriyor.

17 Kasım 2009 Salı

Dünya Kupası Elemeleri Sistem Kuponu

Polonya- Kanada(1h) 1 2,90
Almanya-Fil Dişi Sahiller (1h) 1 2,90
B.Hersek-Potekiz 1 2,50
Slovenya-Rusya üst 1,95

Olası kazanç:106,70

Spor Kavga ve Küfürdür


Hani derler ya saha içinde olan saha içinde kalır diye, gerçekten öyle. Bizim ülkemizde bu saha ve salonlar nasıl kutsal alanlarsa, herhangi bir yerde yapıldığı takdirde hapis cezasına kadar uzanan yaptırımları olan güvenlik görevlisine saldırmalar, birbirleriyle kavga etmeler ya da etrafa taş atmalar o büyülü atmosfer içinde tamamen cezasız karşılanıyor.


Olay çıkaranlar mutlaka ifşa edilmelidir çünkü ancak bu şekilde cezayı suçsuzların alması engellenir ve kendini bilmeyen nasipsizler de yaptıklarının yanına kar kalmadığını görür.Nasıl, bir insan bir sporcuya bırakın yaklaşmayı ona yumruk atmaya yeltenebilir? Olaylar bu raddeye gelmişken binlerce sporcu ve yönetici neyin mücadelesini veriyor?


Bugün ülke olarak sporumuzun birinci eksikliği tahmmül ve saygıdır. Elbette bu dumanlı havayı seven kurt yöneticilerin de sağ duyudan uzak ve yangına körükle giden açıklamaları herkesi bu sorunların ortadan kalkması ile ilgili ciddi şüphelere sevk ediyor.Cezalar elbette gerekli ancak bu çirkinliklerin sporumuzdan tamamen çıkması için en önemli gayreti sporcu ve yöneticilerin göstermesi gerekiyor. Bu kavga-dövüş ancak Can Bartu ya da rahmetli Metin Oktay gibi futbolcular ve Süleyman Seba gibi başkanlarla ortadan kalkabilir.

12 Kasım 2009 Perşembe

U17 milli Takımından büyük başarı


U17 milli takımı FIFA U 17 dünya kupasında mükemmel bir performans sergiledi. Çeyrek finale kadar yükseldi ancak çeyrek final maçında penaltılarda Kolombiya'ya elenerek dünya kupasına veda etti. Nijerya'nın Bauchi kentinde Abubakar Tafawa Balewa stadında oynandı maç. Maçı canlı izlemiştim aslında alacağımız ve yarı finale yükseleceğimiz bir maçtı ama şansızlık işte. Millilerimiz, çeyrek final vizesini 2. turda Birleşik Arap Emirlikleri'ni 2-0 yenerek elde etti. Ay yıldızlı ekibimiz 2. tura ise Burkina Faso'yu 1-0, Kosta Rika'yı 4-1 mağlup edip, Yeni Zelanda ile ise 1-1 berabere kalarak grup birincisi olarak çıkmıştı. Millilerimiz maça Deniz Mehmet, Okan Alkan, Furkan Şeker, Sezer Özmen, Onur Karakabak, Orhan Gülle, Kamil Çörekçi, Engin Bekdemir, Enes Baykan, Muhammet Demir ve Ömer Ali Şahiner ilk 11'i ile çıktı. Maça baskılı başladık ve ilk dakikalarda gol pozisyonları vardı. Maçın 20. dakikasında kazandığımız bir serbest vuruş sonrasında Muhammet Demir'in kafa golüyle öne geçtik. İlk yarının sonuna kadar 3-4 tane yüzde yüzlük gol kaçırdık bence. İkinci yarıda baskılı oyunumuz devam etti. Ancak maçın sonunsa şansız bir golle beraberliğe mahkum olduk. Uzatmalarda ufuk ve Muhammet'in 2 pozisyonu vardı ancak galibiyet golüne ulaşamadık. ve uzatmalarda berabbere sonuçlandı. Furkanın kaçırdığı penaltı sonrasında çeyrek finalde dünya kupasına veda ettik. Ama bu çocuklar iş yapar. İnşallah bu çocuklara takımlarında forma şansı verilirde Türk futboluna yeni yetenekler kazanmış olur.


Saygılar.

6 Kasım 2009 Cuma

Fener'de İşler Yolunda

Sarı lacivertliler maça oldukça istekli başladı ve Andre Santos'un klas golüyle skor avantajı da yakalandı ancak bugün geçmiş maçlara oranla rakibine daha fazla pozisyon şansı veren temsilcimizin bu tutumu ilk yarı sonunda eşitlikle girilen soyunma odasından ikinci yarı için tereddütle çıkılmasına neden oldu.

Bugün Fenerbahçe kalesinde gerçekten de çok etkili Steua atakları gördük ki bu durum sarı lacivertlilerin alışık olduğu savunma ağırlıklı oyun sisteminden bu maç için uzaklaşmış olmasının bir sonucuydu. Zira genellikle savunmaya yardımcı olmalarına alıştığımız Emre ve Baroni'nin bugün çok sık ileri çıkıp takımın hücum gücüne katkıda bulunmaları takım savunmasını da aynı oranda sekteye uğrattı. Tabi bu noktada akillara şu gelebilir "maç Kadıköy'de, rakip Steua Bükreş; bu maçta da mı Daum savunma oynatacak?"

Daum'un bu maçta takımına savunma oynatmak istemediği hem Vederson'un yerine Andre Santos'u oynatmasından hem de az önce söylediğim gibi Emre-Cristian ikilisinin çok sık ileriye çıkmasından belli oluyordu. Bu sistem Fenerbahçe'nin sıkıcı futbolunun göze çok daha hoş gelmesini sağlıyor fakat Daum'un bu tercihini bundan sonra her maçta kullanması sarı lacivertlilerin oturmuş sistemi üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Ancak Alman teknik adamın böyle bir düşünceye sahip olduğunu hiç sanmıyorum; bu taktik iç sahada ve nispeten kolay rakiplere karşı uygulanacaktır.

Alex De Souza

Bugün sahada yine iyi oynamayı bir tarafa bırakın asisti ve yüzde yüz kendi çabasıyla attığı golle skoru değiştiren bir Alex vardı. Gün geçtikçe formunu üst düzeye çıkaran Brezilyalı oyuncu artık Fenerbahçe'nin 1 numaralı olmazsa olmazı haline geldi. Elbette bir takımın bir futbolcuya bu denli bağımlı olması ya da bir futbolcunun bu denli sivrilmesi takım oyunu adına olumlu bir özellik değil ama Fenerbahçe kaptanı bu formunu sürdürdüğü sürece bu durumdan kimsenin şikâyeti olmayacaktır.

Avrupa’daki 200. Gol

Bu maçın önemli bir özelliği de Fenerbahçe'nin maçtan önce Avrupa kupalarında rakip filelere 198 gol bırakmış ve dolayısıyla 200 gole çok yaklaşmış olmasıydı; 200. gol şerefine nail olmak sarı lacivertlilerin yeni transferi Bilica'ya nasip oldu. Neticede bugün Fenerbahçe geçmiş maçların aksine hem müspet hem de menfi anlamda bol pozisyonlu bir maç izlettirdi taraftarlarına. Alınan bu galibiyetle gruptan çıkmayı büyük ölçüde garantilerken yaklaşan derbi öncesi de moral depolamış oldu.

5 Kasım 2009 Perşembe

UEFA AL İdeal

Anderlecht - Timisoara 1 1,30
D.Bükreş - Galatasaray 2 1,85
Roma - Fulham 1 1,50
Hamburg - Celtic 1 1,35

Toplam Oran: 4,87

herkese bol şans.

UEFA Avrupa Ligi 3-4 sistem kuponu.

DINAMO BÜKREŞ - GALATASARAY X 3,20
GENOA - LILLE X 3,10
ROMA - FULHAM(1h) X 3,30
EVERTON - BENFICA 1 2,10

Olası kazanç: 165,97

4 Kasım 2009 Çarşamba

Para burda!

Banko kupon

1. Lyon - Liverpool 2.4504.11.2009 21:45 Bahisiniz:1
2. Dinamo Kiev - Inter 2.3004.11.2009 21:45 Bahisiniz:2
3. Sevilla - VfB Stuttgart 1.4704.11.2009 21:45 Bahisiniz:1

ŞL Sistem Kuponu

ARSENAL - ALKMAAR alt 2,50

RUBIN KAZAN - BARCELONA alt 2,05

LYON - LIVERPOOL 2 2,40

STANDARD LIEGE - OLYMPIAKOS X 3,00

Olası kazanç 97,34

ŞL İdeal Kupon

Rubin Kazan (h1)- Barcelona 1X 1.48
D.Kiev - Inter 2 1.75
Sevilla - Stuttgart (1h) X2 1.48
S.Liege - Olympiacos X2 1.52

Toplam Oran: 5,83

Sömürge Futbolu


İstanbul yağmurluydu bu akşam.
İnönü Stadı ve çevresinde iyiden iyiye gelişini hissettiren kışı aratmayacak bir hava, küçük ama aralıksız düşen yağmur taneleri ve denizin soğuğuyla birleşip keskin bir bıçak haline elen rüzgâr vardı ama bunların hiç birisi Beşiktaşlıları rahatsız etmedi, sahadaki beyaz formalı oyuncular kadar.
Tüm bu zor şartlara karşın bugün İnönü’de Beşiktaşlıların içini ısıtan bir şey vardı: umut.
Ancak maçın başlama düdüğü ile birlikte saldıracağını düşündüğümüz kara kartalın etkisiz oyunu gösterdi ki o umut sadece stadın tribünlerinde kalmış ve sahaya inip futbolculara sirayet edememişti.
Acaba Mustafa Denizli haklı mıydı geçen seneki şampiyonluktan sonra takımdan ayrılmayı istemekle. Acaba işlerin bu raddeye geleceğinden bir şekilde şüphelendi mi? Peki bu denli isabetli öngörüleri olan Denizli nasıl oluyor da takımı tam anlamıyla bir "kısır döngü"nün içine girmişken onu bu çıkmazdan çekip çıkartamıyor? Beşiktaş'ın durumu tam bir kısır döngü zira siyah beyazlıların son 9 maçta attığı gol sayısı sadece 8. Elbette Denizli futbolo hepimizden iyi biliyor ama bu durumda insan merak ediyor: acaba futbolda yeni bir uygulama mı getirildi? Pozisyona girmeden gol atılır, gol atmadan maç kazanılır diye?
Afrikalıların beyaz emperyalistler için ne dediklerini bilirsiniz: Önce bizim topraklarımız vardı onların da elinde kitaplar,
Sonra bizim kitaplarımız oldu onların ise toprakları.
Bu akşam da Beşiktaş’ın umudu vardı Wolfsburg’un ise tereddütleri.
Şimdi Wolfsburg’un umutları var Beşiktaş’ın ise hiçbir şeyi.

3 Kasım 2009 Salı

Ne olucak bu Beşiktaş'ın hali?

Böle maç olur mu ya?Mustafa denizli 5 pastan sonra hatalı pas yapmayı futbol zannediyo sanırım. Anlamadığım şey adamlar 5-6 güzel pas yapıyorlar sonra saçma sapan bir yere pas ve pozisyon veriyorlar. Pas Pas Pas nereye kadar bu şut yok bir orta yok verkaç araya pas yok. Beşiktaşın gol atması için top birinin götüne başına çarpıcak öle gol olucak başka birşey yok.
Ya lige bakıyorum 11 maç oynamışlar topu topu 11 gol atmışlar maç başına 1 gol yani. Buna karşın galatasaray ligde 28 gol atmış fenerbahçe ise 22. Bu durumda beşiktaş ne bekleyebilirsin ki.
Şampiyonlar ligine bakıyosun tamam zor grup ama yani 3 maçta 1 gol mu atılır ya. Sonra taraftar yönetim istifa dediği zaman yıldırım demirören taraftara savaş açıyor. Diyor ki grupları temizlicez. Wolfsburg maçını izliyorum bu taraftar grup falan değil ki herkes bir ağızdan yönetim istifa diyor.


Şampiyonlar liginin en az şut çeken takımı hangisi beşiktaş en az gol atan takımı hangisi beşiktaş artık mustafa denizli değiştirmesi lazım bazı şeyleri. Keşke beşiktaş boboyu satsaydı o zaman bazı şeyler daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum. Geçen sezona bakıyosun bobo nobre holosko üçlüsü toplamda 31 gol bulmuşlar ve beşiktaş sezon sonunda toplam 60 gol atmış. Bu sezon bu üçlüye tabatayıda ekliyorum toplamda 3 gol. Beşiktaşın bu durumdan utanması lazım. İşte diyorum ya en azından bobo gitseydi hem biraz para gelirdi hemde daha ii bir golcü gelir ve belki beşiktaş bu durumda olmazdı. Beşiktaşın bu sene en ii tranferi ferrari eğer bu defans olmasaydı beşiktaşın ligdeki yeri bundan daha kötü olabilirdir. Ligde 4. sırda olmasının tek nedeni 6 gol yemesidir. Aslına bakarsanız forvetlere de çok fazla kızmamak lazım sen orta sahada oyunu kuramazsan topu kanatlara yayamazsan forvete top ulaştıramazsan forvetlerden gol bekleyemezsin. Sene başında milyon eurolar dökerek tabata diye bir futbolcu alıyosun 11 lig maçı 4 şampiyonlar ligi maçı adamın beşiktaşa hiçbir katkısı yok. Maçın kaderini değiştirecek oyuncu diye alıyosun topu topu bir golü var asisti var mı hatırlamıyorum. Değermiydi bu kadar para vermeye bu transferi yapmaya bilmiyorum.
Sen geçen seneyi çifte kupayla kapatıyosun bu sene sürünüyosun ya. Beşiktaşın maçı hiç zevk vermiyor star bence beşiktaş maçları yerine başka maç yayınlasın.
Yine hüsran yine hüsran adamlar 10 dakikada 3 ledi beşiktaşı taraftar çıldırdı beşiktaşlılar yine başları önde sahadan ayrıldı.

Basketbolda neler oluyor? Efes-Fener


Bugünlerde anlamadım olaylar dönüyor basketbol camiasında. 2009 senesinin sonuna gidiyoruz Fenerbahçe ülker efes pilsen serisi kazanan lig şampiyonu olacak. Seri başladı ilk 2 maçı fenerbahçe ülker rahat bir oyunla kazanarak şampiyonluk yolunda büyük bir avantaj sağlamıştı. Ancak efes pilsen geri döndü ve abdi ipekçideki 2 maçı alarak durumu 2-2 ye getirdi. 5. maçı daha dün gibi hatırlıyorum efes son dakikalarda maçı almıştı ve maçtan sonra bir sürü olay çıkmıştı. Rasim hakem masasına tekme atmıştı mirsad olayların içindeydi. Daha dün gibi gözlerimin önünde.


Ve son karşılaşma tarih 18 Haziran 2009 yer abdi ipekçi Efes Pilsen maçı 79-76 almıştı ve olan oldu. Taraftarlar sahaya girmişti bir anda yedek klübesinin önü ana bana günü olmuştu. Kerem gönlümün ona tekme atmaya çalışan bir taraftara attığı yumrukla adamın yere düşü geldi şimdi aklıma. Ne maçtı ama maçtan sonra soyunma odalarının önünde kargaşa her yerde küfürler kavgalar. Daha sonra polis salonu boşaltmış ve efes pilsen şampiyonluğunu avuçiçi kadar taraftara karşı kutlamıştı ve kupayı kaldırmıştı.

Son bir kaç gündür gazetelerde bu maç ve mirsad hakkında açıklamalar yapılıyor. Fenerbahçe ülkerli yöneticiler efes pilsenin üzerine geliyor. Birde Kerem Gönlüm dopingli çıktıktan sonra eleştiriler ayyuka çıktı.

Acaba söylenenler doğru mu? Mirsad efes pilsene imza attığı için mi 5.maçta bilerek kasti faul yaptı? acaba bu sebepten mi bu sene daha hiçbir maçta oynamadı?

Valla merak ediyorum ama öğrenebileceğimi zannetmiyorum.

30 Ekim 2009 Cuma

basketbol efes pilsen mi

Merak ettiğim bir konu da acaba türk basketbolu efespilsenden mi ibaret? kadroya bakıyosun ıgor rakocevic, bosjan nachbar, daniel santiago tranferlere bak. mükemmel bir euroleague kadrosu. böyle birşeyi bir türk takımından beklemek hayal gibi birşeydi gerçek anlamda. tuncay özilhan efes pilsende fark yaratmaya çalışıyor ama bu kadar büyük hayaller peşindeyken oynana basketbol ben dahil kimseyi tatmin etmiyor. aklıma 1997 li yıllar gelmiyor değil? acaba ozamanlarda türkiye basketbol liginde yer alan bir tofaş şimdi olsa euroleague de fianl oynamazmıydı?
o kara günü dün gibi hatırlıyorum asvel efes maçı ardından tofaş aris maçı rüya gibi bir gün herkes televizyonları başında kitlenmiş maçları bekliyor ilk önce efes kaybediyor daha sonrasında tofaş türkiye için tamamen kara bir gün.
tofaş 1997 ve sonrasında efes karşısında panzer gibi yoluna devam ediyordu. her maçta en yakın arkadaşımla iddaya girerdim ve her seferinde kazanırdım ve mükemmel bir sezondu. ve sonraki yıllar kadoya baktığınızda david rivers slaven rimac steven sogers murak konuk rasheed girffth (isimler yanlış olabilir ama olsun :D) böyle bir kadro yoktu yedeklerde şemsettin baş cüneyt erden mehmet okur var böyel birşey varmı? bu kadro jasmin repesa yönetiminde büyük işler başardı ama efesten aynı başarıyı bir türlü göremedik
tuncay özilhan bu bağlamda çok büyük yatırımlar yapsada tofaşın o dönemki performansını efes bir türlü yakalıyamadık.
umarım efes içinde herşey gzel olur ve bu sene türkiyenin ismini avrupada duyurabiliriz.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Bakış Açısı


Bir Galatasaraylı gözüyle...

Böyle bir iş olamaz. Bir maçı da oynayarak kazansınlar, her sene bir şey çıkıyor. Bu gidişle bu maçta on değil yüz sene maç kazanamayız. Maçtan önce hakemin kafası yarılıyor, Keita'nın kafasına su şişesi atılıyor, ilk dakikadan son dakikaya kadar tekmeler havada uçuşuyor ve bu ortamda futbol oynanması bekleniyor. Elinizi vicdanınıza koyun Fenerbahçe bugün top oynadı mı? Ofsayttan bir gol, olmayan bir penaltı ve tamamen rakibi sinirlendirmek için sahaya çıkan R.Carlos'a vuran Keita'nın oyundan atılması... İşte maçın özeti bu. Nerede federasyon, nerede MHK. Kimse çıkıp adamlar iyi oynadı demesin çünkü oyunu çirkinleştirmek için ellerinden geleni yaptılar. Tek cümleyle yazıklar olsun.

Bir Fenerbahçeli gözüyle...

İşte bu ya. Diyoruz ya her maçta Galatasaray'la oynayalım diye, gerçekten doğru. Hem takım bu maçlarda müthiş oynuyor hem de muhteşem atmosferi görünce adamların elleri ayaklarına dolaşıyor. Yine müthiş oynadık, bu sezonun en iyi oyunuydu hatta. Kazım son vuruşlarda biraz daha etkili olsa ve bir de hakem ilk yarıda doğru kararlar verse çok daha farklı bir galibiyet alabilirdik. Kazım’ın faul olmayan ve kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonları faul gerekçesiyle kesen, Servet ve Gökhan Zan’ın çift dalmalarına göz yuman ve Leo Franco’ya kırmızı kartı göstermeyen B.Gezer belli ki kahraman olmaya çalıştı ama fark etmez onu da yendik biz. Çok merak ediyorum neredeydi bugün Arda, Elano, Keita. Bugün sahada kötü oynayan bir futbolcumuz bile yoktu. Hak ederek, eze eze kazandık. Burası Kadıköy, buradan çıkış yok. Bu cümleler size tanıdık geliyorsa taraftarlığınızın futbol bakışınızın önüne geçtiğini söyleyebilirim.

Maçın yorumu...

Kadrolar açıklandığında iki teknik adamın da niyeti belli oldu. Daum Galatasaray'ın en etkili silahı olan hücum gücünü durdurmak için klasik kadrosunu Vederson takviyesiyle güçlendirmiş, Rijkaard da kalsik kadrosunu bozmamış ve Elano, Arda ve Baros'tan fedakarlık etmeyerek Kadıköy'den üç puan çıkarmanın hesaplarını yaptığını belli etmişti.

Sarı lacivertlilerin özellikle Kadıköy'deki Galatasaray maçlarına çok büyük bir motivasyon ve özgüvenle çıktıkları, konuk takımında aynı oranda tedirgin olduğu uzun yıllar önce kanıtlandı ve bugün de maçın başı bu senaryonun değişmediğini gösterdi. Bu tempoyla ilk golü bulan sarı lacivertliler bu dakikadan sonra tempoyu düşürdü, ikinci yarının hemen başında nfark ikiye çıksa da ardından gelen Galatasaray golü bir anda bitti denilen maça tekrar heyecan getirdi. İkinci yarıda iki takım da gol bulsa da oyuna daha iyi sarılan, attığı golle üzerindeki stresi atan Galatasaray oldu. Bu anlayışla son dakikalarda rakibi iyice baskı altına alabilecek ve belki de beraberlik golünü bulacak olan Galatasaray'ın önüne bu sefer de Keita çıktı ve haklı olduğu pozisyonda rakibine yumruk atarak hem kendini hem de takımını ateşe atmış oldu.

Maçtan önce Fenerbahçe'nin ligin en iyi savunma, Galatasaray'ın da ligin en iyi hücum eden takımı olduğu ve bugün işini iyi yapanın maçı kazanacağı belliydi, nitekim Fenerbahçe, Galatasaray gibi çok etkili bir hücum hattına sahip takıma Aydın'ın şutu dışında pozisyon vermeyerek işini iyi yaptığını gösterdi ve hak ederek rakibini mağlup etti.

Fenerbahçe için, kadrosunda Alex gibi yaratıcı bir oyuncu olduğu sürece, en doğru sistem budur. Sahaya gol yememek için çıkan ve bir şekilde bulduğu gollerle maçı kazanan sarı lacivertliler hem ligde hem de Avrupa'da bu sistemini devam ettireceğe benziyor.

Galatasaray'da ise göze hoş gelen futbolu takdir etmekle birlikte hemen hemen her maçta gol veya goller yenilmesi çok düşündürücü olduğunu söylemeden geçemem. Bakıldığında son üç maçından birini kazanmayı başaran sarı kırmızılılar bu maçlarda kalesinde toplam dokuz gol gördü. Çok gol atarak maç kazanmak güzel ama her zaman yenilenden daha fazla atılması mümkün olmadığı için bugünkü gibi gol sıkıntısı çekilen maçlardaki sonuçlar çok üzücü olabiliyor. Ancak kim nederse desin Rijkaard'ın mevcut sistemden vazgeçeceğini hiç sanmıyorum. Hollandalı teknik adam günahı ve sevabıyla bu sistemi sürdürecek ve bir yandan bol gollü galibiyetler alırken bazen de acı sürprizler yaşayacaktır.

Neticede Fenerbahçe’yi galibiyeti getiren rakibini iyi analiz edip onu durdurmayı başarmak, rakibine oranla çok daha iyi mücadele etmek, bulduğu pozisyonları iyi değerlenmek ve elbette Kadıköy gücünü arkasına amak oldu. Galatasaray’ın maçtan puansız ayrılmasının nedenleri ise en büyük gücü olan hücum hattının rakip tarafından baskı altında tutulmasına yanıt verememek, rakibi kadar mücadele etmemek ve Kadıköy stresine yenik düşmekti.

25 Ekim 2009 Pazar

Futbol Hatalar Oyunudur!

Ligin 10. haftası geldi çattı. Ve dünyanın izlediği fenerbahçe galatasaray maçına dakikalar kaldı. Maç şükrü saraçoğlunda ve galatasarayın şükrü saraçoğlunda 9 senelik galibiyet özlemi devam ediyor. Ligde geride kalan 9 haftaya baktığımızda galatasaray iyi top oynuyor ancak defansda sıkıntılar var. Fenerbahçe ise lige rekorla başladı ve ben oynamakta olduğu futbolu beğenmiyourm. Geçen hafta antep karşısında fenerbahçein puan kaybediceğini maçtan önce belirtmiştim. Fenerbahçenin geriden gelip maç alma olasılığını bu sezon çok zor olarak görüyorum. Eğer ki galatsaray ilk golü atarsa ki bana göre ilk gol galatasaraydan gelicek sonrasında fenerbahçenin maçı alma şansı yok.
Galatasarayın tek dezavantajı kötü olan savunma hattı. Maçtan önceki ilk 11lere bakıldığında galatasarayın klasik 11.i ile maça başlıyacağını görüyoruz. Fenerbahçe ise haftaiçinde oynamış olduğu kazım tek forveti ile maça başlayacak gibi gözüküyor. Daha önce belirttiğim gibi galatsarayın kötü olan savunma hattı fenerbahçenin kazımın tek forvet oynaması ile çok zorlanmayacağı ve galatasarayın maçı rahat kazanacağını düşünüyorum.
Ligde geride kalan haftalara bakılıdğında ligin en çok gol atan takımı ile en az gol yiyen takımı karşılaşıyor. Galatasaray ve fenerbahçenin ligde golattıkları dakikalara baktığımızda ise iki takımında son 15 dakikada çok atıp kalelerinde fazla gol yediğini görüyoruz. istatisikler doğrultusunda son 15 dakikya daha konsantre ve ve daha dinç giren takımın maçı kazanması kaçınılmaz. Ama ben yine galasatarayın ilk gölü atması halinde maçı kesinlikle kazanacağı görüşündeyim. Ve iddalı bir şekilde belirtiyorum maçın skoru 1-3 goller kewell arda kewell.
İyi olan kazansın lugano çirkefleşmesin.

23 Ekim 2009 Cuma

Fenerbahçe ve Galatasaray Değil Ying ve Yang


Bugüne kadar yüzlerce derbi mücadelesine şahit olduk ama bu hafta oynanacak maç sanıyorum uzunca bir süre hafızalardan silinmeyecek. Eğer tüm derbi maçları bir yönüyle hafızada kalır diyorsanız bu maç asla unutmayacağınız karşılaşmalardan bir olabilir. Neden mi? Çünkü bu maç Fenerbahçe ve Galatasaray’ın değil Ying ve Yang’in maçı olacak.

Fenerbahçe’den başlarsak, sarı lacivertliler takım halinde ligimizin en iyi savunma yapan takımı. Sahaya adeta gol yememek amacıyla çıkıyorlar ve galibiyetlere o ya da bu şekilde attıkları gollerle ulaşıyorlar. Maçları genellikle kontrollü ama seyir zevkinden uzak geçiyor.

Galatasaray ise Fenerbahçe’nin aksine ligimizin en iyi hücum eden takımı. Sarı kırmızılıların sahaya çıkış amacı sadece gol atmak ve daima yediklerinden daha fazlasını atarak maçları kazanıyorlar. Maçları seyir zevki yüksek ama kontrolden uzak geçiyor.

Fenerbahçe’nin mevcut yapısıyla zorlandığı ve zorlanacağı ekipler iyi hücum edenler olacaktır; tıpkı Galatasaray gibi.

Galatasaray’ın da mevcut yapısıyla zorlandığı ve zorlanacağı ekipler iyi savunma yapanlar olacaktır; tıpkı Fenerbahçe gibi.

Sonuç olarak yarınki müsabaka sadece bir futbol maçı, sadece bir lig maçı, sadece bir derbi değil oyun anlayışı olarak iki zıt kutbun savaşı olacak ve bu muharebenin sonucunu Fenerbahçe’nin savunmadaki, Galatasaray’ın ise hücumdaki performansı belirleyecek gibi görünüyor. Bu nedenle olası iki senaryo var. Biri, zayıf bir olasılık olmakla birlikte iki takımın da birbirinin silahlarını durdurmaları ve maçın adeta kilitlenmesi, diğeri de maçın heyecanı, mücadelesi ve pozisyonlarıyla müthiş bir şölene dönüşmesi.

Kadıköy faktörünün de Fenerbahçe-Galatasaray maçları için çok önemli olduğunu ve ev sahibi takıma müthiş bir avantaj sağladığını biliyorum ama yıllardır burada kazanamamış olmak Galatasaraylı futbolcular için de aynı oranda bir motivasyon kaynağı.

Eminim bu kolay kolay eşine rastlanılmaz maçın heyecanı artık sizi de sarmaya başladı.

Tadını çıkarın…

22 Ekim 2009 Perşembe

Uefa Banko kuponu

Selamlar,

Maç saatlerini kaçırdığım için kalan maçların banko kuponu

1. Galatasaray - Dinamo Bükreş 1.4022.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:1
2. Ajax - Dinamo Zagreb 1.6022.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:1
3. Panathinaikos - Sturm Graz 1.3522.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:1
4. Valencia - SK Slavia Praha 1.2322.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:1

Sürpriz kupon

1. Lille - Genoa 3.2022.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:2
2. Celtic - Hamburger SV 2.5022.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:2
3. Fulham - Roma 2.7522.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:2
4. Ventspils - Sporting Lisboa 1.5022.10.2009 22:05 UEFA Avrupa Ligi1X2 , Bahisiniz:2

Can kardeşim bu arada süper kupondu iyi oran yakaladın bu hafta helal olsun.

UEFA Avrupa Ligi 4-5-6 kuponu.

Lille - Genoa alt 1,70
Galatasaray- D. Bükreş alt 2,30
Timisoara - Anderlecht 2 2,10
Sheriff(1h) - Twente 2 2,10
Celtic - Hamburg 1 2,80
Bate - AEK 2 2,10


Olası Kazanç: 850,67

21.10.09

Merhaba, dün Bayern ile beraberliği kaçırsak da diğer üç maçın beklediğimiz gibi gitmesi yüzümüzü güldürdü.

UEFA Avrupa Ligi kuponunu birazdan ekleyeceğim.


21 Ekim 2009 Çarşamba

ACN Sistem Kuponu

Herkese merhaba. Dün akşam alınan sürpriz sonuçlar ŞL'de dahi topun yuvarlak olduğunun kanıtı oldu. Bu yüzden bugün bu doğrultuda bir kupon oluşturdum.

Herkese bol şans.

R.Madrid- Milan x2 2,18
Wolfsburg -BJK x2 3,11
Zurih - Marsilya alt 1,75
Bordeaux - B.Münih x 2,90

Olası kazanç: 92,78

20 Ekim 2009 Salı

17 ekim haftası kazanan kuponlarım

Beyler geçen haftasonu kazandığım kuponları aşağıda görebilirsiniz. Bu kuponlardan 2 tanesini son anda oynadığım için yayınlayamadığım için üzgünüm ancak hatırlayacağınız üzere bir tanesini haftasonu vermiştim. (printscreenleri koyucam) Bizde yalan yok.

Beni izlemeye devam edin :D

Kupon:1

1. Boca Juniors - Tigre 1.62 Bahisiniz:1 Sonuç: (2-1)
2. Atlético-PR - Santo André 1.70 Bahisiniz:1 Sonuç: (3-0)
3. Cruzeiro - Botafogo 1.65 Bahisiniz:1 Sonuç: (1-0)
4. Vitória - Náutico 1.57 Bahisiniz:1 Sonuç: (3-1)

Kupon:2

1. Espanyol - Tenerife 1.80 Bahisiniz:1 Sonuç: (2-1)
2. Wigan - Manchester City 1.24 Toplam Gol Sayısı , Bahisiniz:üstü 1.5 Gol Sonuç: (1-1)
3. Antalyaspor - Diyarbakirspor 2.10 Bahisiniz:1 Sonuç: (4-1)
4. Galatasaray - Trabzonspor 1.56 Toplam Gol Sayısı , Bahisiniz:üstü 2.5 Gol Sonuç: (4-3)

Kupon:3

1. Gençlerbirliği - Sivasspor 2.00 Bahisiniz:1 Sonuç: (2-0)
2. Kayserispor - Ankaragücü 2.25 Bahisiniz:1 Sonuç: (3-0)
3. Antalyaspor - Diyarbakirspor 2.10 Bahisiniz:1 Sonuç: (4-1)
4. Galatasaray - Trabzonspor 1.60 Bahisiniz:1 Sonuç: (4-3)

Aircanada Banko Kupon

Kaçırmayın

1. Juventus - Maccabi Haifa 1.22 21.10.2009 21:45 Bahisiniz:1
2. VfL Wolfsburg - Beşiktaş 1.3821.10.2009 21:45 Bahisiniz:1
3. Real Madrid - AC Milan 1.4721.10.2009 21:45 Bahisiniz:1
4. Chelsea - Atlético Madrid 1.3521.10.2009 21:45 Bahisiniz:1

Olası Kazanç: 3,34

ACN Sistem Kuponu

Inter - Dinamo K.(1h) 1 1.70
Az Alkmaar(1h) - Arsenal 2 2.15
Rangers - U.Urziceni x2 1.87
Stutgart - Sevilla üst 1.65

Olası Kazanç 35,98

ACN İdeal Kupon

Az Alkmaar - Arsenal 2 1.30
Olmpiakos - Standart 1 1.55
Barcelona - Rubin K. üst 1.20

Toplam Oran: 2.41

18 Ekim 2009 Pazar

Uyan Fenerbahçe


Fenerbahçe bu sezon ilk sekiz maçını kazanmıştı ama hepsini iyi oynayarak değil. Sarı lacivertlilerin sıkıntısı puan cetvelindeki durum ile sahadaki görünümün örtüşmemesiydi ama bu durum maçlarını o veya bu şekilde kazanmayı başaran Fenerbahçe için bir sorun teşkil etmemişti; ta ki bugüne kadar…

Lider bugün de kötü oynamasına karşın sahadan pekâlâ galip ayrılabilirdi tıpkı bundan önce Manisaspor, İ.B. Belediyespor ya da Antalyaspor maçlarında olduğu gibi. Ancak bu sefer evdeki hesap çarşıya uymadı ve tüm ikinci yarı boyunca skoru korumaya giderek rakibe gerektiğinden çok daha fazla topla oynama şansı veren Daum’un ekibi bu düşüncesinin cezasını sadece iki değil tam üç puan kaybederek fazlasıyla çekmiş oldu.

Gaziantepspor’un bugün iyi oynayarak maçtan galibiyet çıkardığını söylemek zor. Zira kırmızı siyahlı ekip maçın son anlarına kadar ne savunmada etkili oldu ne de hücum bölgesinde. Ancak maçın son anlarında konuk takım maçtan o denli koptu ki bu dengesizlik J.Sezar’ın başrolüne soyunduğu bir filme dönüştü ve beraberlikle dahi mutlu olacak ev sahibi ekip elde ettiği galibiyetle bu sevincini ikiye katladı.

Fenerbahçe’nin mevcut savunma ağırlıklı sistemi itibariyle iki gol yediği bir maçı kazanması zaten imkânsıza yakın derecede zor bir olay. Bu nedenle asıl önemli olan savunmayı bu denli ön planda tutan bir takımın bugünkü gibi oyundan kopması ve rakibine fırsat üstüne fırsat vermesiydi ki böyle bir durumda puan kaybı sarı lacivertliler için adeta kaçınılmaz olacaktır, rakip kim olursa olsun.

Bu yenilgide oyuna oldukça geç müdahale eden ve yorgunluk belirtileri gösteren oyuncuları oyunda tutmaya devam eden C.Daum’un payı olsa da kabahatin büyüğü ikinci yarıda oyunu haddinden fazla kendi yarı sahasında kabul edip rakibin üzerine gitmeyen futbolcularındı. Çünkü Daum her ne kadar savunmayı ön planda tutsa da Alman hocanın öğrencilerinden bu şekilde pasif bir oyun beklemesi söz konusu bile olamaz.

Sonuçta bugün sarı lacivertlilerin yaşadığı puan kaybının birinci nedeni ikinci yarıda hücumdan tamamen vazgeçip skoru korumaya gitmeleri oldu. Nitekim skorun eşitlenmesinden sonra hareketlenerek kısa dakikalara etkili hücumlar sığdıran Fenerbahçe’nin bu görüntüsü “sarı lacivertliler aynı anlayışa ikinci yarının tamamında sahip olsaydı maçı çok önceden kazanırdı” düşüncesini destekler nitelikteydi. Ancak çok geç kalınmış bu çırpınışlar herhangi bir fayda sağlamadığı gibi oyuna sonradan giren Bekir’in bir anlık dikkatsizliği J.Sezar’ın müthiş vuruşuyla birleşince ortaya ikinci yarıda uyuyan Fenerbahçe’yi uyandıran güçlü bir tokat çıktı.

Önümüzdeki hafta ezeli rakibi Galatasaray karşısında ilk yarının en önemli karşılaşmasına çıkacak olan Fenerbahçe’de bu yenilginin moralleri bozma açısından olumsuz ama gerçekleri görme açısından da olumlu olduğu söylenebilir. Zira sarı lacivertlilerin yapması gereken kötü oynadığı maçları kazanmak gibi bir alışkanlık edinmek değil puan cetvelindeki durumun futbol olarak da hakkını vermek. Daum ve öğrencilerinin yediği bu tokada diğer yanaklarını dönerek mi yoksa onun etkisiyle kendilerine gelerek mi tepki vereceklerini başta müthiş bir maç olmasını beklediğim derbi mücadelesi olmak üzere, ilerleyen haftalarda göreceğiz.

18.10.2009 Bahis Tahminleri

Dün vermiş olduğum kuponlardan sadece sistemden para alabildim ama liverpool'un mağlubiyeti bize yaramadı valla. Türk Telekomda yenildi anlamadım.
Bugünkü kuponlarım aşağıdaki gibidir. Bol şanslar.


1. Chievo - Bari 2.00 18.10.2009 16:00 Futbol - İtalya Serie A Bahisiniz:1
2. Udinese - Atalanta 1.7218.10.2009 16:00Futbol - İtalya Serie A1 Bahisiniz:1
3. Wigan - Manchester City 1.7518.10.2009 18:00Futbol - İngiltere Premier Ligi Bahisiniz:2
4. Monaco - Lens 1.7518.10.2009 20:00Futbol - Fransa 1. Ligi Bahisiniz:1
5. Lorient - Nice 1.8518.10.2009 20:00Futbol - Fransa 1. Ligi Bahisiniz:1
6. Sparta - Feyenoord 1.6718.10.2009 17:30Futbol - Hollanda Eredivisie Bahisiniz:2


1. Gençlerbirliği - Sivasspor 2.0018.10.2009 15:00Futbol - Türkiye Süper Ligi Bahisiniz:1
2. Kayserispor - Ankaragücü 2.2518.10.2009 15:00Futbol - Türkiye Süper Ligi Bahisiniz:1
3. Antalyaspor - Diyarbakirspor 2.1018.10.2009 18:00Futbol - Türkiye Süper Ligi Bahisiniz:1
4. Galatasaray - Trabzonspor 1.6018.10.2009 20:00Futbol - Türkiye Süper Ligi Bahisiniz:1


1. Orduspor - Kardemir Karabükspor 2.4518.10.2009 15:00Futbol - TFF 1. Lig1 Bahisiniz:2
2. Fethiyespor - Akhisar Belediye 1.8018.10.2009 15:00Futbol - TFF 2. Lig 2.Grup Bahisiniz:2
3. Kirsehirspor - Tokatspor 1.8118.10.2009 15:00Futbol - TFF 2. Lig 3.Grup Bahisiniz:2
4. Zeytinburnu - TurkTelekomspor 1.7518.10.2009 15:00Futbol - TFF 2. Lig 1.GrupBahisiniz:2
5. Ofspor - Etimesgut Sekerspor 1.9018.10.2009 15:00Futbol - TFF 2. Lig 3.Grup Bahisiniz:2
6. Belediye Vanspor - Kahramanmarasspor 2.0518.10.2009 15:00 Futbol - TFF 2. Lig 4.Grup


1. Bucaspor - Samsunspor 1.6018.10.2009 15:00Futbol - TFF 1. Lig Bahisiniz:1
2. Urfaspor - Malatyaspor 1.2518.10.2009 15:00Futbol - TFF 2. Lig 4.Grup Bahisiniz:1
3. Gebzespor - Sakaryaspor 1.6818.10.2009 15:00Futbol - TFF 2. Lig 1.Grup Bahisiniz:1
4. Erzurumspor - Corumspor 1.4918.10.2009 15:00Futbol - TFF 2. Lig 3.Grup Bahisiniz:2


1. Zaragoza - Racing Santander 1.8818.10.2009 18:00Futbol - İspanya La Liga üstü 2.5 Gol
2. Osasuna - Atlético Madrid 1.7018.10.2009 22:00Futbol - İspanya La Liga üstü 2.5 Gol
3. Wigan - Manchester City 1.8518.10.2009 18:00Futbol - İngiltere Premier Ligi 2.5 Gol
4. Altay - Boluspor 1.95 18.10.2009 15:00Futbol - TFF 1. Lig üstü 2.5 Gol
5. Dardanelspor - Caykur Rizespor 1.8018.10.2009 19:00Futbol - TFF 1. Lig üstü 2.5 Gol

17 Ekim 2009 Cumartesi

Derbiye 1 Kala

Turkcell super lig heyecan dolu bir haftaya merhaba dedi. 9. haftanın ilk maçında Bursaspor deplasmanda Denizlispor'u hakettiği bir maçta mağlup etmeyi başardı. Denizlispor'un kötü gidişi devam ediyor. Özellikle ortasaha-dafans kurgusu yok gibi, kalede ise ciddi sorunlar var. Maçı izlerken Bursaspor'un oyun sistemini oturtma adına futbolcuların ellerinden geleni yaptığını gördüm. Devre arasında takımın yapacağı yetenekli futbolcu transferleri ( özellikle defans takviyesi şart ) ile bir anda önceki sezonun Sivasspor'unu görürseniz hiç şaşırmayın.

Gelelim 3 büyüklere; Beşiktaş evinde Kasımpaşaspor'u 2-1 lik skorla mağlup etmeyi başardı ama önemli olan galibiyet değil iyi oyundu. Beşiktaş'ın bunu henüz başardığını soyleyemeyeceğim ancak devam eden bu uzun ligde mutlaka taşlar yerine oturacaktır. Ancak Beşiktaş'ın ligden düşen Ankaraspor'u fikstür gereği takip ettiğini ve herzaman için dinlenmiş, hazır takımlar ile oynayacağını da unutmamak gerekir.

Gaziantepspor-Fenerbahçe :

Antep lige tahmin ettiği gibi başlayamadı aslında onlar ile beraber bizde tahminlerimizde yanıldık. Antep kötü oynuyor ve bu oyununun kötü olduğunun farkında değil futbolcular iyi niyetli ama yeterli değil. Ben asıl sorunun teknik adamdan kaynaklandığı düşünüyorum. Tahminim devre arasında Gaziantepspor'un teknik direktörünü değiştiriceği yönündedir.

Fenerbahçe'nin ligin ilk 8 haftasında Daum'un teknik adam olması ile beraber öğrenmiş olduğu en önemli özelliği sabırlı oyundur. Sabırlı oyun herzaman kazandırır. Ancak Fenerbahçe hücumu yaymakta sıkıntı yaşıyor. Yani 3. bölgede süreklilik gösteremiyor. Daum'un asıl düşüncesi de benim fikrim bu sürekliliği kazandırmak. Bunun için de mutlaka devre arasında hucum hattına takviye yapması gerekiyor.

Maça gelince; Fenerbahçe devamlılık kazandırmaya çalıştığı oyunu oynayacaktır. Asıl önemli olan ise Antepspor'un oyunu. Teknik adamın güvendiği futbolcular haricindeki futbolcuların oyuna katkısı skoru belirleyecektir. Benim fikrim beraberlik yönünde ama maç tecrube-acemilik kıskacına girerse Fenerbahçe'nin 9'da 9 yapmaması için önünde hiçbir engel kalmaz.

Galatasaray-Trabzonspor :

Aslına bakarsanız, Trabzonspor için de Antepspor için düşündüklerim geçerli yani teknik adam sıkıntısı çok belirgin göze çarpıyor. Eğer teknik adam vasıfsız ise kağıt üzerinde bir futbol takımı ne kadar pahalı ne kadar favori olursa olsun mutlaka bir yerde patlak veriyor. Trabzonspor'un sonuda böyle olacak gibi.

Galatasaray bir devrim içerisinde bu devrim ne kadar büyük olursa kayıbıda çok olur. Yenilgilerin olması uygulanmaya çalışılan sistemin önünde bir engel değil. Burada sağlanmaya çalışılan Galatasaray'ın gelecek 5-10 yılıdır.

Maça gelince; Bu maçı Galatasaray'ın rahat kazanacağını düşünüyorum. Trabzonspor'un defansif özelliğ az orta saha oyuncuları ve ileride gol sıkıntısı yaşandığında oyundan kopan forvetleri var. Galatasaray'ın ise dinamik oyunda ileride bulunan futbocuların mutlaka orta saha çizgisine kadar gelmesi gerekiyor.

Derbi heyacanına 1 hafta kala oynanacak maçların motivasyon açısından önemli olduğunu düşünüyorum. O yüzden iki takımında dikkatli olacağı kanaatindeyim. Seyiri güzel heyacan dolu maçlar dileği ile,

saygılar,
BRN

Hayırlı Olsun!!!

Herkese selam,

Yeni blog, yeni serüven, yeni bir heyacan.......... Çay bahçesinden başlayan muhabbet bu blogda can buldu herkese hayırlı olmasını dilerim.

Ligde 9 hafta

Turkcell Süper ligde 9. hafta Denizlispor - Bursa maçı ile start alıyor. Ligde 3. sırada yer alan Bursa süper ligin 15. sırasında yer alan Denizlispor ile karşılaşıyor. Ertuğrul Sağlam ile bu sezona çok iyi başlayan Bursaspor süperligde 5 galibet 1 beraberlik ve 2 yenilgi aldı. Denizlispor ise ligde şuana kadar sadece 1 galibet aldı. Bursasporu deplasmanda oynadığı karşılaşmada favori olarak görüyorum.

Beşiktaş Ankaraspor ve Denizli galibiyetlerinden sonra çıkışa geçmek ve istikrar sağlamak istiyor. Taraftar ve yönetim arasındaki sorunları ayyuka çıktığı Beşiktaş'ta Kasımpaşa kaşısında alınacak farklı galibiyet taraftarla yönetim arasındaki gerginliği biraz azaltır diye düşünüyorum.

Bursaspor gibi lige iyi başlayan Gençlerbiriliği Sivasspor ile karşılaşıyor. Ligin dibine demir atmış durumda olan Sivasspor Bülent Uygunun istifasının ardından Muhsin Ertuğral ile anlaşan Sivaspor ligde tırmanışa geçmek istiyor.

Lige rekorla başlayan Fenerbahçe bu hafta deplasmanda Gaziantepspor ile karşılaşıyor. Ligde 17 gol atıp sadece 3 gol yiyen Fenerbahçenin bu hafta Antep deplasmanında puan kaybedeceği görüşündeyim.

Haftanın kapanış maçında AliSamiyen Stadında Galatasaray ile Trabzonspor karşılaşacak. Son haftalarda taraftarlarını üzen Galatasaray haftaiçinde 104. yılını kutladı. Kendi seyircisi önünde Trabzonsporu yenerek taraflarlarını sevindirmek isteyen Galatasarayı maçın favorisi olarak görüyorum.

17.10.2009 16:00 DENİZLİSPOR - BURSASPOR
17.10.2009 20:00 BEŞİKTAŞ A.Ş. - KASIMPAŞA
18.10.2009 15:00 GENÇLERBİRLİĞİ - SİVASSPOR
18.10.2009 15:00 BÜYÜKŞEHİR BLD.SPOR - MANİSASPOR
18.10.2009 15:00 KAYSERİSPOR - MKE ANKARAGÜCÜ
18.10.2009 16:00 GAZİANTEPSPOR - FENERBAHÇE
18.10.2009 18:00 ANTALYASPOR A.Ş. - DİYARBAKIRSPOR
18.10.2009 20:00 GALATASARAY A.Ş. - TRABZONSPOR A.Ş.

17.10.2009 Bahis Tahminleri

Blogumuzun ilk gününde kazançlı haftalar dileyerek bu hafta avrupa ve türkiye liglerinden seçtiğim kupon tahminlerimi yayınlıyorum.

Kupon:1

1. Manchester United - Bolton 1.28 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:1
2. Portsmouth - Tottenham 1.90 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:2
3. Sunderland - Liverpool 2.15 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:2
4. Denizlispor - Bursaspor 2.35 17.10.2009 16:00 Bahsimiz: 2

Kupon:2 ( Sistem6/4)

1. Portsmouth - Tottenham 1.90 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:2
2. 1. FC Köln - FSV Mainz 2.05 17.10.2009 16:30 Bahisimiz:1
3. Cesena - Brescia 2.40 17.10.2009 16:30 Bahisimiz:1
4. Cittadella - Piacenza 1.88 17.10.2009 16:30 Bahisimiz:1
5. Sunderland - Liverpool 2.15 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:2
6. Stoke - West Ham 2.10 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:1

Kupon:3

1. Real Madrid - Valladolid 1.16 17.10.2009 21:00 Bahisimiz:1
2. Arsenal - Birmingham 1.15 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:1
3. Manchester United - Bolton 1.28 17.10.2009 17:00 Bahisimiz:1
4. Lyon - Sochaux 1.37 17.10.2009 20:00 Bahisimiz:1
5. Ajax - Willem II 1.15 17.10.2009 19:45 Bahisimiz:1
6. PSV Eindhoven - SC Heerenveen 1.30 17.10.2009 21:45 Bahisimiz:1

Kupon:4

1. Middlesbrough - Watford 1.5517.10.2009 17:00 Bahisimiz:1
2. West Brom - Reading 1.6017.10.2009 17:00 Bahisimiz:1
3. Nottingham Forest - Newcastle 2.4017.10.2009 19:20 Bahisimiz:2
4. Beşiktaş - Kasimpasa 1.3017.10.2009 20:00 Bahisimiz:1

Kupon:5

1. Genoa - Inter 2.4017.10.2009 21:45 Bahisimiz:2
2. Valencia - Barcelona 1.7517.10.2009 23:00 Bahisimiz:2
3. Blackpool - Plymouth 1.8517.10.2009 17:00 Bahisimiz:1
4. Bristol City - Peterborough 1.8017.10.2009 17:00 Bahisimiz:1
5. Cartagena - Celta Vigo 2.1017.10.2009 19:00 Bahisimiz:1

Kupon:6 (Basketbol)

1. Le Mans - Gravelines GF 1.2017.10.2009 21:00 Fransa Pro Bahisimiz:1
2. Adecco Asvel - Strasbourg 1.1517.10.2009 21:00 Fransa Pro Bahisimiz:1
3. Pamesa Valencia -Forum Valladolid 1.1617.10.2009 20:30 İspanya Spagnola ACB Bahisimiz:1 4. Darussafaka - Beşiktaş Cola Turka 1.3017.10.2009 16:00Türkiye Basketbol Ligi Bahisimiz:2
5. Antalya BSB - Turk Telekom 1.3017.10.2009 16:00 Türkiye Basketbol Ligi Bahisimiz:2
6. Tofas - Aliaga Bld 1.3917.10.2009 17:00 Türkiye Basketbol Ligi Bahisimiz:1
7. Pinar Karsiyaka - Bornova Bld 1.3517.10.2009 18:00 Türkiye Basketbol Ligi Bahisimiz:1