17 Kasım 2010 Çarşamba

Acaba Guus Hiddink'in Planı ne?

Maç başlarken ben şey diye düşünüyordum acaba bu karma takım ne kadar başarılı olabilir? Kadro karışık

Volkan ,
Gökhan, Serdar, Servet, İsmail
Nuri, Selçuk, Sabri
Burak, Umut, Hamit
4-3-3 gibi bir taktikle oynadı milli takım. Ancak maça baktığımızda ilk yarıda Burak'ın yakaladığı bir pozisyon varilk yarı onun dışında hiç etkili değildi milli takım. Her Türk takımında olan pas yapma sorunu doğal olarak Milli takımda da var. Yine 3-4 pastan sonra top kaybı. Zaten defanstan top çıkaramıyosun sonra uzun topa yönelerek pozisyon yaratmaya çalışıyosun ancak hertop rakip takımın defansında sönüyor kalıyor.

Defansta Serdar bence hem milli takım hemde türk futbolu adına ciddi bir kazanç. Türk milli takımında benim gördüğüm zamanlar içerisinde oynayan en iyi defanslardan biri diyebilirim bu çocuk için. İlk milli maçında böyle bir performans beklemiyordum bravo Serdar.

Sabri için bu ortasaha olayı nerden çıktı bilemiyorum. Hagi de böyle bir pozisyonda oynatıyor Sabriyi ancak Sabri orda oynayamaz yapamaz. Okan Buruk'ın Galatasaray dönemlerindeki futboluna yakın birşey yapmaya çalışıyorlar onun için ama bence imkansız. Sabriyi kanata koyucaksın orda koşacak, çizgiye inecek, saçma bir orta yapacak olayı bu olmalı bence.
Lütfen sabriyi orta göbekte oynatmaktan vazgeçin.

Umut bu sezon ciddi anlamda güzel futbol oynuyor. Gökhan Ünalın Trabzondan ayrılmasından sonra bu çocuğa birşeyler oldu. Bence milli takımın yıllardır aradığı santrofor Umut Bulut.

Kazımı kadroya alan hoca bence hoca değil hele hele forvette tek forvet olarak oynatan hoca hiç değil. Türk futbolunun Kazımdan kurtulması gerekiyor.

Ve Mehmet Ekinci bu çocuk hakkında herkes çok güzel şeyler söylüyor ancak sonradan girdiği için çok değerlendirme fırsatı bulamadım. Ancak kumaşı kesin iyi bu çocuğun.

Birde Hamit gerçeği var orda. Hamit neden kanatta oynuyor? Hamit'in kesinlikle forvet arkasında oynaması gerekiyor. Top taşıyacak taşırken birden kaleye şut çekecek dönen topları kovalayıp vuracak. Hamit'in bunları yapması lazım ancak kanatta oynadıkça Hamit gibi bir futbolcudan faydanamadığımızı düşünüyorum.


Guus Hiddink'in yeni açılımının sonucu ne olacak?


Cevaplar:

a) Sabri orta sahanın ortasında oynayacak

b) İsmail Köybaşı futbolu ile real madride transfer olacak

c) Milli takım bundan sonra 3 yerine 5 pas yapabilecek


Bu arada bizim maçtan sonra Portekiz - İspanya maçını izledim bu futbol ise bizim takımın oynadığı ne bilemedim?

Birde o meşaleleri atanların o meşaleler ........

Çarşamba İddaa Kuponlarım

Herkese bol kazançlar.

Kupon 1:

İlk Yarı Sonucu : 2 Charleroi (+3.5h) – Real Madrid (-3.5h)
İlk Yarı Sonucu : 2 Cholet (+2.5h) – Fenerbahçe (-2.5h)
İlk Yarı Sonucu : 2 Avenida (B) (-3.5h)Galatasaray (B) (+3.5h)
İlk Yarı Sonucu : 2 Virtus Roma (+2.5h) – Olympiakos (-2.5h)

Oran: 1.7*4 = 8.35

Sistem Kupon:

Cholet – Fenerbahçe 143.5, Üstü
Charleroi – Real Madrid 145.5, Üstü
Virtus Roma – Olympiakos İlk Yarı / Maç Son 2/2
İngiltere – Fransa Maç Sonucu : 1
Arjantin – Brezilya Altı / Üstü : Üst

Sistem 4-5 Oran: 80,49

Sürpriz:

Arjantin – Brezilya Maç Sonucu : 1
Danimarka – Çek Cumhuriyeti Maç Sonucu : 2
Romanya – İtalya Maç Sonucu : 2
Güney Afrika – A.B.D. Maç Sonucu : 2
İsveç – Almanya Maç Sonucu : 2

Oran:132,91

14 Kasım 2010 Pazar

Galatasaray iyi yolda diyenler hala aynı fikirde mi acaba?

Bugün İstanbulda olmadığım için maça gidemedim. Yazlıkta köy kahvesine gidip maçı orda televizyonda izledim. Galatasaray Manisa maçına maç başlamadan özdere merkeze gidip bahis yaptım. Ne yaptım 1 den 1. Ee sonuç ne oldu hüsran.

Önceki yazılarımda da belirtmiştim. Galatasarayda değişen birşey yok herşey aynı koşmayan zevk almayan zevk vermeyen futbolcular. Galatasaraya Hagi geldi herkes çok mutlu oldu taraftarda bir umut oluştu acaba demeye başladı herkes ben dahil ama bu maçtan sonra herşey yine eski haline döndü. Maçtan sonra protesto, istifa sesleri, isyan, hüzün...

Maça döndüğümüzde Hagi'nin Ali Turan ısrarına anlam veremiyorum. Ali Turan ilk 11 de nasıl oynayabilir. Ya Sabri oynasın orda her zaman olduğu gibi bir ara sabri 4-3-3 ün ileri üçlüsündeydi. Gelsin sağ bekte oynasın Sabri bizde kurtulalım Ali Turandan.

Defansta Servet hiç güven vermiyor taraftarda bunu biliyor ve maçın sonunda taraftar Servet'i ciddi anlamda protesto etti.

Pino'nun her topu vurması enteresan. Bence Hagi ona demiş ki sen çok iyi vuruyosun her topu vur kaleye oda öyle yapıyor.

Elano bir iyi bir kötü, Kewell keza aynı şekilde.

Ama maçta bir oyuncu vardı ki ciddi anlamda canla başla görevini yerine getirdi her topa ayağını sokmaya çalıştı koştu bastı kesti hemen hemen herşeyi yaptı, birde o penaltıyı yapmasaydı o zaman çok daha iyi olurdu ama alkışlar Lorik Cana'ya. Mükemmel oynadı.

Galatasarayın ne büyük sorunu futbolcuların formsuzluğunu dışında top kaybı(isabetsiz pas). Ben Galatasarayın üst üste isabetli 4 pas yaptığını hatırlamıyorum. Pas yapamadığı için atak yapamıyor. Ayrıca kaptırılan toplar sonrasında ciddi pozisyon veriyor.

Çözüm derseniz bunu henüz bilmiyorum ancak futbolcuların takıma katısı şart. Birde ben forvet olsam her orta pozisyonunda ön direğe gelirim.

11 Kasım 2010 Perşembe

Maç Tahminlerimle Yakında Burdayım

TBF ve Euroleague Yakında

NBA - Where amazing happens - Yakında yazmaya başlıyacağım ama bunla başlamak istedim

Ali Samiyenin son demleri

Dün Ali Samiyendeydim. İlk 11 e baktığımda Cana'nın ilk 11 de stoper olarak başlamasına çok şaşırdım. Ancak ilerleyen dakikalarda Cana'nın orda iyi bir tercih olduğunu herkes gördü. Ancak Hagi'nin Aydın - Barış ısrarını anlamış değilim. Birde gitti Aydını çıkardı yerine Ali Turanı aldı bari Ali Turanı aldı. Hadi Ali Turanı aldın bari onu sağ kanatta oynatma artık. Aydın bal yapmayan arı, Barışın ne yaptığı belli değil. bu takımın en iyi kazancı Pino oldu. Hagi Elano'yuda kazanırsa Baros ve Kewell'ın katılması olay daha iyi olacaktır diye düşünüyorum. Takımda en azından artık biraz hırs var.

Fakat bı taraftarla bence hiçbirşey olmaz. Kapalıda orta grup her maçta olduğu gibi bağırdı ancak stadın genelinde doğru dürüst ne bir uyum var ne doğru dürüst marş var hiçbirşey yok. Anlamıyorum bu tirbün liderleirnde birer telsiz olsa herkes ortak olsa bağırsa denese en azından. Ancak bir iki tane güzel marş yazılsa takımı coşturacak alevleyecek birşeyler olsa çok güzel olacak ama yok işte. Yıllardır aynı marşlar marş bile denemez aynı dörtlükler ben anlamıyorum bu adamlardan bazılarının işi sadece bu. Bari bunu düzgün yapında bizde maçta eğlenelim çoşalım zevk alalım yani.

Hagi ile ne değişti diye soruyorum kendime aslına bakılırsa değişen hiçbirşey yok. Pinoyu işleride oynatmaya başladı olay farklı oldu. Bakalım ilerleyen günler bize ne gösterecek.

9 Kasım 2010 Salı

Galatasaray iyi yolda diyenler var?????

Yani anlam veremediğim bir şekilde galatasaray iyi yolda diyenler var. Arkadaşlar arasında konuşulanlar, köşe yazarlarının yazdıkları, televizyonlarda konuşulanlar, teknik direktör açıklamaları, yönetimin söyledikleri şöyle hepsini düşünerek çıkardığım sonuç GALATASARAY iyi yolda.
Ya böyle birşey var mı

1-Türkiye'nin en büyük takımı
2-Avrupada hatırı sayılır başarılara sahip
3-Avrupanın herhangi bir yerinden gelen turistin Türkiye hakkında nadir bildiği şeylerden biri

ve Galatasaray ilk yarı biterken iyi yolda diyebiliyor insanlar. Ben buna anlam veremiyorum Galatasaray gibi büyük klüp başkanından teknik kadrosuna futbolcusundan taraftarına yazarından yorumcusuna herkes Galatasaray iyi yolda diyebiliyor. İlk yarı bitti be abi galatasaray liderin 10 puan gerisinde 9. sırada yani allahtan diğer klüpler kötü yoksa açık ara diğer klüplerden biri almış götürmüştü diye düşünüyorum.





Şimdi yine transfer dedikoduları başladı. Yok bileti kesilenler yok yeni gelecekler yok Hagi gençlere şans verecekmiş. Peki bir sorum olacak Frank Rijkaard ve yardımcıları gelirken bütün galatasaray taraftarı bu hocalar gençlere çok önem veriyor yeni ardalar çıkacak diye heyecanlanmadı mı? Doğru olsun herkes dürüst davransın heyecanlanmadı mı? Peki Rijkaard'ın yönetimindeki Galatasarayda onun gittiği döneme kadar kaç tane genç futbolcu çıktı?Kaç tanesi şu an ilk 11 de oynuyor? Ya lütfen bunları geçelim gerçekçi olalım. Şimdi Hagi çıksa deseki ben 2 transfer yapacağım ve geri kalan eksiklerimi genç takımdan aldığım oyuncularla tamamlayacağım bu sene benden başarı beklemeyin. Kim kabul eder bunu?
Ben ederim bence olması gerekende bu. Takım üzerindeki taraftar baskını yönetimin üzerindeki kurul baskısını bu şekilde bir açıklamayla atarak takımın hem mali açıdan hemde geleceği açısından bazı şeyleri yola sokmak adına gerekli diye düşünüyorum.

Değinmek istediğim diğer bir konuda Galatasaraydaki sakatlık olayları. Acaba oyuncular sakat olarak mı alınıyor yoksa Galasarayda antremanda falan mı sakatlanıyor? Bence galasaray mali tablolarını açıkladığı gibi futbolcu transfer ettiğinde sağlık durumlarını kamuoyuyla paylaşması böylesi herkes için daha SAĞLIKLI olur.

25 Ekim 2010 Pazartesi

Uzun bir aradan sonra derbi ile başlayalım

Dün gece gözlerime inanamadım. Sezon başından bu yana GS en iyi futbolunu oynadı diye düşünüyorum. Sezon başından bu yana hiç bu kadar pas yaptığımızı hatırlamıyorum. Maça fırtına gibi başladı GS, Pino o golü atmış olsaydı yada Gökhan çizgiden çıkarmamış olsaydı çok farklı bir maç izleyebilirdik. Pino kanatta yaptıklarından çok fazlasını forvet hattında tek forvet oynayarak gerçekleştirdi. Çoğu zaman Yobo karşısında ezilmiş olsada pozisyon sayısı olarak başarılıydı. Diğer taraftan Cana bence sezon başından beri en iyi performansını sergiledi ileri gitti forvet gibi baskı yaptı hemen geri döndü top kesti atakları zamanında ver yerinde durdurdu. Cana ve Pino çok iyiydi. Misimovic sahada hiç yok gibiydi bir topuk pası dışında aklımda hiçbirşey kalmadı misimovice dair.

Diğer taraftan alex ve fenerbahçenin kanat oyuncuları hiç oynamadığı kadar kötü oynadı. Bunun bence en büyük nedeni GS'ın ortasahayı kalabalık tutmasıydı. Kalabalık orta saha boş alan bulamayan Fenerbahçenin kanat oyuncuları için akıllı bir taktikti.

GS tamamen beraberlik için gelmişti ama bunun sebebi Fenerbahçeden çekinmek değildi diye düşünüyorum. Hem kadro yetersizliği hem maçtan 3-4 gün gerçekleşen antrenör değişikliği GS'ı beraberlik için oynamaya iten sebepti. (en azından saha dizilişi ve kabalık ortasaha açısından)
Ama beklenen gibi bir oyun olmadı GS ilk dakikalarda bulduğu pozisyonlarla Fenerbahçeli taraftarlara korkulu dakikalar yaşattı.

Fenerbahçe taraftarlarının devre arasında dua etmeleri gerçekten komikti.

Maçtan sonra Rıdvan Dilmeni dinliyorum oynayan oyuncuları puanla yorumladı. 1 den 5 e kadar not verdi 4 alan oyuncu yoktu. 2 buçuktan 3ler falan vardır. GS veya FB de messi oynasaydı akşam Rıdvan ona da 3 verirdi herhalde :D

11 Haziran 2010 Cuma

2010 Dünya Kupası

Uzun bir aradan sonra dünya kupası ile sahalara geri dönüyorum. Hergün kuponlarımı maç yorumlarımı blogtan takip edebilirsiniz. Daha Henüz Dünya kupası başlamadan grup tahminlerimi ve eşleşmeleri yayınlıyorum. Ayrıcak gruptan çıkma bahis tahminlerimi de ekledim. Herkese bol kazançlar.




27 Nisan 2010 Salı

Bahis tahmin

Evet sıra geldi tahminlere. Bence olay artık basketbolda bu sezon geç farkettik ama olay basketbolda.


732 - Efes Pilsen - Erdemir MS 2
716 - Banvit - Karşıyaka Alt(157.5)
734- Barcelona - Bilbao İY 1
704- Cleveland - Chicago İY 1
706 - Los Angeles - Oklahoma İY 1

Uzun bir aradan sonra yine yeniden

Bana göre bir seneyi daha geride bıraktık. Bu yoğun dönemden sonra artık kendimi bloglara yeniden atabilirim. Uzun süredir ne kupon ne futbol hiç birşey yapamaz olduk valla. Maçları bile izleyemedim. Aslında iiki de izlememişim kendi elimizle fenerbahçeyi şampiyon yaptık. Bu şampiyonluğun kaybedilmesinde en büyük pay yönetimde. Yanlış transferler yanlış kararlar GS nin şampiyonluğunu yitirmesindeki en büyük etki diye düşünüyorum. Jo diye bir adam getirdiler GS'a hiçbirşey katmadı aksine onun yüzünden nondayı yolladılar baros sakatlandı olay GS'nin alehine döndü. UEFA kupasından elendiler, şampiyonluk gitti. Bence yönetim hatasını kabul edip fenerbahçeye ve federasyona yüklenmeyi bırakmalı.
3 maç hatırlıyorum tranbzon fenerbahçe sivas. trabzon maçında emre güngörün puyol vari hareketi sonrasında kaybedilen maç. Fenerbahçe maçında aptal bir kadro ve kaybedilen 3 puan. Sonrasında sivas maçı; franconun yediği gol ve giden şampiyonluk. Bu saatten sonra galatasaray yönetimi butransfer stratejisini değiştirerek geleceğe yatırım yapmalı. Hoca ve yardımcısı gelirken çok heyecanlanmıştım UEFA zamanındaki galatasaray geri geliyor diye düşünmüştüm ama beklediğim olmadı. Altyapıdan gelenler arda gençler dedik ama hiçbiri olmadı. Gençlerden kimse yok ardanın olayı bitti bence gitsin.
Eğer galatasaray avrupada ciddi başarı istiyorsa yapması gerekenleri sıralıyorum.
1- Arda gitsin
2-Gençlerden 2 veya 3 adam a takıma gelsin
3-Franco gitsin ve artık galatasaray şu türk kalecilere güvensin
4-Yönetim artık futbola karışmasın
5- GS markası için artık futbolun yanında diğer branşlarada yatırım yapsın
6-Stad riva ve ada projeleri hayata geçsin

Para olmadan saadet olmaz. Lütfen artık federasyona laf söylemeyi bırakın milletin arkasında konuşmayı bırakın ve klubü yönetin.

28 Mart 2010 Pazar

Yine hüsran


Kaç senedir hatırlamıyorum fenerbahçe maçlarında mutlu olduğumu. Sabahtan beri bir heyecan vardı içimde, sabah ofise gittim çalıştım ama çalışırkende hep maçı düşünüyordum hatta bu içimdeki heyecan çalışmamı bile engelledi diyebilirim. Dayanamadım saat altıya doğru çıktım ofisten başara gittim. Dün akşam çok içmiştim ve içimden hiç içmek gelmiyordu ama işte yine şeytana yenik düştük ve açtık bir bira. Maçtan önce bora selçuk derbilerde kendini gösteren bir oyuncu diye boş boş konuşuyordu ama kim bilebilirdi ki o topun gol olacağını.

Doksan dakika maç izledik bana sanki 3 saat gibi geldi ama maç sonuç olarak 90 dakkaydı ve yine hüsranla sonuçlandı bizim için. Galatasaray mükemmel bir kadro kurmuş kariyerinde büyük başarılar olan bir hoca iyi bir takım ama işte hem uefa kupasından eleniyosun hemde ligde yarıştan kopuyosun. buna anlam vermek cidden güç.

Maça baktığımızda daha ilk dakikada galatsaray pozisyon yakaldı mustafa sarp ile bizde zannettik ki maç bir o kalede bir bu kalede geçicek bol pozisyon olucak bu maça yürek dayanmaz dicez. ama maç hiç de beklediğimiz gibi olmadı. Galatasaray bütün topları şişirdi fenerbahçe çok sakin ve pas yaparak oynadı. top hep fenerbahçenin ayağında idi galatasaray topu şişiriyo top fenerbahçeye geçiyor ve fener 6-7 dakkika ortasahada topla oynadı. Araya attığı toplarla pozisyon bulmaya çalıştı guiza her zamanki gibi doğru bu topları boç yere harcadı.
Galatasaray 2 tane net pozisyon buldu ancak birinde santos diğerinde keita galatasaray galibiyeti geçirecek golü kaçırdılar. Bu caner ne işe yarıyor bilmiyorum bu adamı gittiniz getirdiniz onun yüzünde uefa kupasından elendik doğru dürüst bir orta yapmadı attığı toplar stad dışına çıktı ne yararı var bu adamın takıma biri çıksın bana söylesin desin ki caner geldiğinden beri bunları yaptı. Lütfen hakan balta kes şunu takımdan gitsin artık lütfen.


Hakem hakkında konuşmak cidden istemiyorum herkes yanlı olduğumu düşünecek ancak mehmet topala top eline çarptı diye sarı kart gösteren adam guizanın düdükten sonra topa vurmasına hiç birşey yapmadı daha sonraki pozisyonda ceza sahası içerisinde topu eliyle alana guizaya yine hiçbirşey demiyerek fenerbahçeyi ipten aldı.
Ayrıca ilk yarıda santosun santosa yaptığı pozisyonue s geçen hakem maçın son dakikasında luganonun santosu çekmesini de görmedi. Yani ben gördüm ve bu peanltı değilse bilmem kaç tane kusurlu hareketten biri değilse nedir bilemiyorum.
Son olarak bu platformda cidden küfür etmek istemiyorum ama maçın sonunda kendine gelen topu poposuyla yumuşatan volakn için birşey söylemek istemiyorum. Söyleyecek çok şey var onun için ama işte dilim varmıyor malesef.

Galatasarayın şampiyonluk şansı bu maçtan sonra baya zora girdi fenerbahçenin şampiyon olmasını mucize olarak görüyorum ama galatasarayın bana göre şansı kalmadı.

Başkan için oynamayan futbolcuların benim için artık bir önemi yok siz bu maçı böyle bir ortamda kaybediyorsanız sizin hiçbir şeye inancınız yok demektir.

7 Mart 2010 Pazar

Duyguların Esiri Olmak


Dün Diyarbakır'da yaşananların sporla ilgili tek yanı olayların bir futbol müsabakasında çıkmış olması. Bunun dışında, yaşananların tamamı bir Türkiye gerçeği ve bizim ne kadar duygu esiri bir millet olduğumuzun kanıtı.

Evet, Bursa'da Diyarbakır'a ve Diyarbakırspor'a hakaret edildi ve tıpkı maçtaki pankartta yazıldığı gibi Bursalıların Diyarbakırlılara bir özür borcu da vardı ama dün yaşananlardan sonra Diyarbakırlıların sadece Bursalılara ve Türkiye'ye değil spora karşı kaç özür borçları oluştu?

Duygularımızla hareket ediyoruz vesselam. İntikam ve şiddet duygularımızın en üst seviyeye çıkması için en ufak bir kıvılcım yeterli oluyor. Birbirimizden çok çabuk etkileniyor, anlatılanlara hemen inanıyor ve sağ duyuyu elimizin tersiyle bir kenara itmekte hiç zorlanmıyoruz.

Dün olay çıkaran Diyarbakırlıların (taraftar diyemiyorum) Bursaspor'un kaldığı oteli basmak istemesindeki amacı bir türlü anlayamadım. Acaba polis engeli ile karşılaşmasalar ne olacaktı? Ne olacağını kestirmek zor ama sanırım bu kişilerin futbolcular ile medeni insanlar gibi konuşup onlarar sadece rahatsızlıklarını anlatmayacaklarından emin olabiliriz.

Böyle bir ortamda başlayan müsabaka, tribünlerden hakemler ve Diyarbakırlı oyuncular da dahil olmak üzere herkese ve çıldırılmışcasına atılan maddeler nedeniyle sadece 17 dakika sürebildi. Geride de misafirlerine yaptığı eziyet ile hatırlanacak bir ev sahibi ve tüm ülkeyi etkisi altına alan bir üzüntü hissi kaldı.

Bu olaylardan sonra Diyarbakır şehrinin büyük cezalar alacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Ama bizim duygularımız mantığımızın o kadar önündedir ki suç işleyenlerin bu cezalardan sonra pişmanlık duyacağını hiç sanmıyorum, zaten sorunun özü de bu düşünce de yatıyor: "biz haklıyız."

Dün Diyarbakırlılar ilk maçtan sonra hissettiği sıkıntıyı yansıtma görevini astıkları güzel ve anlamlı pankartlara ile hakaretten uzak tezahüratlara bıraksalar, rakiplerine taş değil çiçek atarak onları ilk maçtaki olaylardan dolayı utandırsalar ve alınacak 3 puanın Bursalılar'a verilecek en güzel yanıt olacağını düşünüp buna konsantre olsalar acaba bugün çok daha kazançlı bir Diyarbakır'a çok daha mutlu bir Türkiye'ye uyanmaz mıydık?

1 Mart 2010 Pazartesi

Fenerbahçe Nereye Koşuyor?


Çözümü düşünmeden önce sorunu tespit edelim.

Fenerbahçe'nin ligin ilk 5 haftasında kalesinde gördüğü gol sayısı,2.

Sarı lacivertlilerin ikinci yarının ilk 5 haftasında yediği gol sayısı ise -kupadaki 3 gol hariç- 8.

4 maçta 8 gol yiyen bir takımın maçları kazanmak için ortalama 3 gol atması gerekiyor ki bunu maç başına attığı gol ortalaması 2.6 olan Real Madrid dahi yapamıyor.

Fenerbahçe'nin ligin ikinci yarısında bu denli çok gol yemesinde en kabahatli grup Volkan ve önündeki 4 oyuncu ama uzun süredir düşüşte olan Christian ile sağ ve sol kanatta oynayan Vederson, Özer, Santos gibi isimlerin de savunmaya katkı sağlamamaları bu başarısız takım savunmasının oldukça önemli bir nedeni. Hal böyle olunca Avrupa'da Lille gibi vasat bir takıma elenmek, Süper Lig'de de Ankaraspor maçı dışında hiç bir maçta 3 puan garantisi olmayan bir takım haline gelmek hiç de şaşırtıcı değil.

İyi takım nasıl olur?

Bir takımın gücü ve etkisi her maçta gol atan forvetlerden ya da her maç inanılmaz kurtarışlar yapan kalecilerden ziyade Xavi, Guti, Ronaldo gibi gol atan orta saha oyuncuları veya savunmadaki görevlerini eksiksiz yapmanın yanı sıra gerektiğinde kanatlardan öldürücü bindirme yapabilen A.Cole ya da S.Ramos gibi kanat beklerinden gelir. Zira bu oyuncuların her olumlu hareketi takım için ekstradır ve rakibi bitiren de çoğu zaman bu fazladan gösterilen performanslardır.

Bugün Fenerbahçe'de Alex, Emre ve Güiza dışındaki isimleri bir düşünelim. Elbette hepsine saygımız sonsuz ama bu oyuncuların maçı çevirecek bir hareket yapacak ya da umulmadık bir anda güzel bir vuruşla takımlarına gol kazandıracak isimler olmadığı gün gibi ortada. Bunun yanı sıra, bırakın ekstra özelliklerini bu oyuncular asli görevlerini dahi yerine getirmekte sorun yaşıyor ve sonuçta ortaya hem bireysel hem de takım halinde hatalar çıkıyor.

Fenerbahçe, tıpkı Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi, bizim dünyaya açılan pencerelerimizden biri ve Avrupa kulvarında Türk Futbolu bu takımlar ile var. Ancak mevcut Fenerbahçe bırakın Avrupa'yı kendi ligimizde dahi maç kazanmayı neredeyse unuttu ve bu da en başta kadrodaki iyi futbolcuların azlığından kaynaklanıyor.

Peki sonuç?

Sonuçta takımlarımızın harcadıkları paranın karşılığını alması ya da başka bir deyişle paralarını doğru harcayıp iyi futbolcular alması gerekiyor. Bu da milyonları, Christian, Adndre Santos, Bilica, Bekir, M.Topuz ve benzeri isimler yerine daha elle tutulur isimler için harcamak demek aslında. Aksi takdirde ne kalıcı başarılar elde edilebilir de gelecekten umutlanılır; hâlihazırdaki kör dövüşü devam eder gider.

15 Şubat 2010 Pazartesi

Pazar kuponu

Evet arkadaşlar pazar günü bu kuponu son anda oynadım ama yayınlama fırsatım olmadı. Kupon güzel oran verdi. Yayınlayamadığım için üzgünüm. İşlerin yoğunluğu sebebiyle fazla ilgilenemiyorum ama artık aircanada yayında olucak.

Rangers v HibernianMatch PricesRangers 1.40 Kazandınız
Heracles v PSV EindhovenMatch PricesPSV Eindhoven 1.45Kazandınız
Asteras Tripolis v OlympiakosMatch PricesOlympiakos 1.60Kazandınız
Eintracht Frankfurt v FreiburgMatch PricesEintracht Frankfurt 1.75Kazandınız
Braga v MaritimoMatch PricesBraga 1.50Kazandınız
Fulham v Notts Co.Match PricesFulham 1.40Kazandınız

13 Şubat 2010 Cumartesi

Cumartesi Kuponu

Cumartesi Maçlarından banko kuponum.

Manchester City v Stoke Manchester City 1.45
Bayer Leverkusen v Wolfsburg Bayer Leverkusen 1.55
Bayern Munich v Borussia Bayern Munich 1.30
Lyon v Lens Lyon 1.35
Lille v Boulogne Lille 1.25

Olası Kazanç 4.93

11 Şubat 2010 Perşembe

Bursa'da Kayıpbahçe


Şu isimler hakkında ne düşündüğünüzü çok merak ediyorum: Deniz, Vederson, Bekir ve Selçuk. Kanaatimce bu futbolcular Fenerbahçe’den ayrılsa puan cetvelindeki ilk altı takım içerisinde kendilerine yer bulamazlar fakat gelin görün ki bu futbolcular ligin liderinin kadrosunda pekâlâ oynuyor hatta 90 dakika oyunda kalıyorlar.

Fenerbahçe Değil Kayıpbahçe

Bugün Fenerbahçe çok aciz bir duruma düştü ve kelimenin tam anlamıyla rezil oldu. Sakın sarı lacivertlilerin turu geçtiğini falan söylemeyin çünkü bu şekilde son saniyede ve organize olmayan bir atakla gelen golle geçilen tur hiçbir anlam ifade etmediği gibi herhangi bir önem de taşımaz. Önemli olan Fenerbahçe’nin çok büyük bir avantajla gittiği Bursa deplasmanında üst üste üç pas yapamaması, istekleri gözlerinden okunan rakip futbolcuların gol pozisyonlarına karşı çaresiz kalması ve ikinci yarıdaki 1 pozisyon dışında bilinçli bir atak geliştirememesidir.

Kötü Kaleci Yoktur Kötü Savunma Vardır

Fenerbahçe’deki rezaletten kendini tek sıyırabilen futbolcu kaleci Volkan’dı. Önündeki savunmayı gördükçe muhtemelen sinirleri bozulan file bekçisi ikinci yarıda Sercan’ın ayağından aldığı topla ve üçüncü golden önce rakibini düşürüp kırmızı kart görmemesiyle takımına turu getiren isim oldu. Zaten maçın özetini de Volkan söyledi: “rakibin yarısı kadar bile koşmadık.”

Bursaspor

Bursaspor için bugün gerçek bir yıkım oldu. Maç öyle enteresan gelişti ki muhtemelen yeşil beyazlılar bugün 5-0 kaybetse dahi bu denli üzülmeyeceklerdi. Ancak 3-0’lık yenilginin rövanşında 3-0’lık avantajı yakalamak ne kadar futbolun içindeyse son saniyede gol yemek de bu oyunun içinde. Bursaspor bugün turu kaybetmiş olsa da ortaya koyduğu mücadele ve ligin liderini sahadan silmeleriyle hem kendi taraftarlarının hem de tüm futbolseverlerin takdiri ve sempatisini fazlasıyla kazandı.

9 Şubat 2010 Salı

BANKOLAR TAMAM



Arkadaşlar merhaba. Uzun süredir devam eden suskunluğumuzu bu kuponla bozduk. Devamı gelir umarım.

Selamlar.

8 Şubat 2010 Pazartesi

Hafta İçi

Bankolar508 1 1,25
511 1 1,40
518 1 1,25
519 02 1,20


Sürprizler
551 2 6,25
565 0 3,00

5 Şubat 2010 Cuma

4-5-6 Kuponu

Siena-Samptoria 2 2,50
Ankara-Bursa 1 3,55
Udinese-Napoli 2 2,60
R.Madrid-Espanyol alt 2,15
Zaragoza-Sevilla 2 1,80
Stoke City-Blackburn 0 3,00

5-6-7 Ocak Seçme 10 Maç

BJK-Gençlerbirliği alt 1,60
Eskişehirspor-İBB 1 1,80
Kayserispor-Galatasaray alt 1,75
Kasımpaşa-Antalyaspor 1 1,60
Sivasspor-Denizlispor 1 1,50
Trabzonspor-Manisaspor üst 1,65
Liverpool-Everton 1 1,65
Birmingham-Wolves 1 1,60
Werder Bremen-H.Berlin 1 1,35
S.Lisbon-Academica 1 1,30

Herkese başarılar.

31 Ocak 2010 Pazar

Galatasaray ve Devre Arası Transferleri


Orijinal Dos Santos (Zizi) Galatasaray’da

Giovanni Dos Santos ismi geçen sene de Galatasaray’ın gündemine gelmiş ancak transfer gerçekleşmemişti. Bugün ise 20 yaşındaki genç Meksikalıyı Denizli’de Galatasaray forması ile izledik.

Uzatmadan söyleyeyim; Barcelona alt yapısından gelmiş, 2005 yılındaki 17 yaş altı Dünya Kupası’nın en değerli oyuncusu seçilmiş bir genç yeteneğin ülkemize gelmesi başta Galatasaray olmak üzere Türk Futbolu için çok önemli gelişmelere gebe. Zira her ne kadar Barcelona ve Tottenham’da beklenen performansı gösteremese de sahip olduğu özellikler sayesinde Zizinho (bu ismi daha çok kullanılıyor aslında) tam bir yıldız adayı. En olumlu senaryoda Zizi (bu da benim kısaltmam) Galatasaray’ın yıllarca yıldız futbolcusu olup takımının başarılarında önemli pay sahibi olur, ya da birkaç sene sonra maliyetinin çok üzerinde bir rakama satılır. Elbette tüm bunları Galatsaray’a kiralık olarak gelen Dos Santos’un mukavelesindeki seçenek hakkının kullanılacağını farz ederek söylüyorum aksi takdirde çoğu Meksika milli takımında geçecek 3-4 aylık süre kimseye bir şey kazandırmayacaktır.
Kısaca, sonuç ne olursa olsun bu yaştaki bir yıldızın alınması çok başarılı bir transfer organizasyonudur.

Jo Nonda’dan İyi Mi?

Jo’yu ya da gerçek adıyla João Alves de Assis Silva’yı ortağı Vagner Love ile birlikte Fenerbahçe’nin CSKA maçlarında tanıdık. O zamanlar gerçekten iyi bir ikili olan bu forvet hattından Vagner’in daha çok öne çıktığını kabul etmek gerek. Jo ise hareketli yapısı ve düzgün vuruşları ile dikkat çekiyordu, şimdi de öyle. Jo’nun kötü bir futbolcu olduğu elbette söylenemez ancak Jo için Nonda’nın gönderildiği ve M.Baros’un da yakında sakatlıktan kurtulacak olduğu düşünüldüğünde bu transferin çok bir anlam taşımadı fikri akıllara geliyor. Diğer taraftan Jo’nun mukavelesinde opsiyon hakkı da bulunmaması sanki 3-4 aylığına gerçekleştirilmiş bu transferi daha da enteresan kılıyor.

En Faydalısı Lucas Neill

Galatasaray’ın transferlerinden bahsederken Avustralyalıyı es geçmez olmaz. Kaldı ki bu üç isim dikkate alındığınca kanaatimce sarı kırmızılılara fayda sağlayacağı kesin olan ilk isim Neill. Gerek oyunu rakip yarı sahada oynamayı seven Galatasaray’ın savunmadaki açıklarına bir yara bandı olması, gerekse hiç güven vermeyen stoper ikililerinde yer alarak bu noktaya bir çözüm getirmesi tecrübeli oyuncuyu Galatasaray için önemli kılabilir. Elbette Neill bir Puyol ya da Zanetti değil ama 31 yaşındaki oyuncunun en büyük artısı tecrübesi profesyonelliği.

30 Ocak 2010 Cumartesi

31 Ocak İdeal

305 Kartalspor - Erciyesspor MS 1 1,60
329 Gaziantepspor - Kayserispor ÇŞ X2 1,33
340 Manchester City - Portsmouth İY 1 1,60
356 Sampdoria - Atalanta MS 1 1,65
370 Xerez - Mallorca ÇŞ X2 1,16

31 Ocak Sistem

330 Manisaspor - Ankaragücü MS 2 2,80
356 Sampdoria - Atalanta MS 1 1,65
395 Sevilla - Valencia MS 1 2,00
417 Leixoes - Maritimo MS 1 2,20
328 Bursaspor - Eskişehirspor MS 2 2,70

30 Ocak haftasonu

Arkadaşlar merhaba,

uzun bir aradan sonra tekrar kuponlarımızla aranıza döndük. bu haftasonunun kazançlı bir haftasonu olduğuna inanıyorum. Ev sahibi favorilerin çokluğu kazançları aşağıya çekebilir ancak üst maçlarının çokluğu da kazançlarımızı artırabilir.

Herkes bol şans.


Burnley v ChelseaMatch Prices Chelsea 1.25
Bayern Munich v Mainz 05Match Prices Bayern Munich 1.15
Bordeaux v BoulogneMatch PricesBordeaux 1.15
Rangers v FalkirkMatch PricesRangers 1.15
Hamilton v CelticMatch PricesCeltic 1.35
Gijon v BarcelonaMatch PricesBarcelona 1.20
Hercules v CastellonMatch PricesHercules 1.45

Olası oran:4.47

Istanbul Buyuksehir v Kasimpasa Alt/Üst 2.5 Gol
Fazla(+2.5) 2.00
Birmingham v Tottenham Maç Bahis Fiyatları
Tottenham 2.20
Rangers v Falkirk Alt/Üst 2.5 Gol
Fazla(+2.5) 1.45
Berwick v Montrose Maç Bahis Fiyatları
Berwick 1.45

Olası oran:9.25


Club Bruges v Westerlo Maç Bahis Fiyatları
Club Bruges 1.35
Benfica v Guimaraes Maç Bahis Fiyatları
Benfica 1.25
Berwick v Montrose Maç Bahis Fiyatları
Berwick 1.45
East Stirling v Stranraer Maç Bahis Fiyatları
East Stirling 1.50

Olası oran:3.30

25 Ocak 2010 Pazartesi

Hafta İçi 4-5-6

26 Ocak Kuponu

Dünkü İnter-Milan maçında Ronaldinho'nun 90+2'de kaçırdığı penaltı benim gibi o maça üst oynayıp kupondaki diğer maçları tutanları bayağı üzdü, umarım siz sevinen taraf oldunuz.

Bugün için bu üç maçı dikkate alabilirsiniz.
Selamlar.

519 2
524 1
536 1

Ülkemizde maç sonrası hakem yorumları Erman Toroğlu ile başladı diyebiliriz, öncesini hatırlamıyorum. Başlarda muhtemelen maçlardaki tartışmalı pozisyonları incelemek ve tartışmaları sona erdirmekti amaç ama sonrasında bu programın kendisi ve benzerleri asıl tartışmaların kaynağı oldu.

Zamanla Erman Hoca o denli bir otorite oldu ki maçta haksızlığa uğrayan futbolcu maç sonrasında hiç sıkılmadan şu açıklamayı yapıyordu: “akşam Erman Hoca yorumlayacaktır”, sanki aynı görüntüyü biz görmüyor ya da oyunun kuralları herkesin anlayacağı kadar basit değilmiş gibi.

Şimdi ise o canım ekranlar Erman Hoca’ya kapandı. Bunun nedeni ise çok basit yeni dönem.

Digiturk’un TSL yayın haklarına 321 milyon Dolar vermesi ile futbolumuz bambaşka bir boyut kazandı, en azından yayıncı kuruluş nezdinde. Bu yeni anlayışta verilen mesaj çok açık: futbol değerlidir, yorumcular da öyle olmalı. Artık Erman Toroğlu gibi eski meslektaşlarını acımazca eleştirip yaptığı mesleğe ihanet eden, düşüncelerini tarafsızlıkla değil izlenme oranları ile şekillendiren ve bırakın güzel bir Türkçe’yi resmen argo konuşan kişilerin emekliye ayrılma vakti çoktan geldi de geçiyor bile.

Dileğim Digiturk’un başlattığı bu yenilik ve temizlenme hareketine diğer kanallar da katılır ve değerli futbolumuz sağlıklı yorumlar, objektif değerlendirmeler ve öğretici programlarla daha da değerli hale gelir.

22 Ocak 2010 Cuma

Basketbol Kuponu

Phil 76ers - Dallas 2,5 handikap Dallas
Detroit Pistons - Indiana Pacers 3,5 handikap Detroit 
Minnesota - New Orleans 4,5 handikap New Orleans
New York Nicks - Lakers 6,5 handikap Lakers
Bol şanslar...

Seçmeler

131 Eskişehirspor-Manisaspor 1: 1,75
322 Ankaragücü-Diyarbakırspor 1: 1,65
180 Milton Keynes Dons-Tranmere 1: 1,40
186 Bury-Hereford 1: 1,55
161 Bolton - Sheffield Utd 1: 1,65
357 Espanyol - Mallorca 1: 2,10
341 Bologna - Bari 1-X: 1,23

Bol şanslar.

Alt Üst Sistem Kuponu

Burakcığım öncelikle tebrikler bomba gibi döndün; böyle devam eder umarım.

Arkadaşlar alt-üst tercihlerimde öncelikle oranlar belirleyici olur. Bu şekilde 3-4 sistem kuponunu aşağıdaki gibi oluşturdum, bol şanslar.

387 Real Madrid - Malaga Altı: 2,50
375 Galatasaray - Gaziantepspor Altı: 2,05
159 Aston Villa - Brighton Altı: 2,15
385 İnter - AC Milan Üstü: 1,70
Olası Kazanç 55,09

22 Ocak Kuponu

Merhabalar,

Öncelikle liglerde verilen ara nedeniyle bende biraz ara vermiş oldum. Blogu boşladığım için kusura bakmayın. Liglerin başlaması ile beraber kuponlarımı yayınlamaya devam edicem. işte 22 ocak kuponum.

Bol şans.


PSV Eindhoven v NEC Nijmegen Match Prices PSV Eindhoven 1.15
De Graafschap v Helmond SportMatch Prices De Graafschap 1.50
Zwolle v OmniworldMatch Prices Zwolle 1.30
Excelsior v HaarlemMatch Prices Excelsior 1.20
Cambuur v VeendamMatch Prices Cambuur 1.50

17 Ocak 2010 Pazar

Naklen Yayın İhalesini Türk Futbolu Kazandı

Geçen hafta içinde yapılan ve 321 milyon USD ile bir önceki ihale bedelinin iki katını aşan başarılı naklen yayın ihalesi tüm yönleri ile gündeme oturmayı fazlasıyla hak etti ve beraberinde de bir dizi soru getirdi. Bu yazıda ihale sonucunda akıllara gelen bazı sorulara yanıt arayacağım.

Türkcell Süper Lig Bu Kadar Eder Mi?

Hemen söyleyeyim bu söz beni çok rahatsız ediyor ve eğer ki tuttuğunuz takım bu ligde ise lütfen sizi de etsin; zira ilerlemenin tek yolu bu. Eğer biz bu lig bu kadar etmez dersek gerçekten etmez ama bu ligin bedeli bundan bile daha yüksektir dersek ve olaylara bu gözle bakarsak işte o zaman Avrupa’nın üst düzey liglerinden biri olabiliriz. Yayın ihalesinden önce konuşulan rakamlar 250 milyon USD civarlarındayken bir tek Aziz Yıldırım ve Adnan Polat 300 milyon USD’nin üstünü zikrediyordu; maddi değer yüksek olursa manevi değerin de yükseleceğini çok iyi bildikleri için. Bugün artık yeni sezonda Fenerbahçe’sinden Kasımpaşa’sına kadar her takım, değeri yarım milyar TL olan bir ligde oynuyor olacak. 5 yıldızlı bir otelin görevlisi ile 2 yıldızlı bir otelin görevlisinin iş yapışındaki ciddiyet aynı olmadığına göre, artık malzemecisinden kulüp başkanına kadar herkesin işini savsaklaması söz konusu değil çünkü bu değeri korumak herkesin sorumluluğu. Bu nedenle gelin bu ligin maddi değerini mümkün olan en yüksek rakama çıkaralım ve bunu özümseyelim. Özümseyelim ki bu değere yakışmayan hareketler daha net çıksın ortaya ve kısa zamanda da bu güzelliği terk etsin.

Diğer Ligler Ne Durumda?

Naklen yayın ihalesinden en çok parayı Lig 1 ve Lig 2’nin naklen yayın haklarını paket olarak satmayı başaran Fransa Futbol Federasyonu alıyor: yaklaşık 950 Milyon USD. Premier Lig’İn de bedeli aşağı yukarı aynı. Bu ligleri 750 ve 550 milyon USD ile La Liga ve Bundesliga takip ediyor. Bu rakamların bizim için önemi ise şu noktada mevcut: tıpkı bizde olduğu gibi bu liglerde de naklen yayın ücretlerinin büyük çoğunluğu kulüplere aktarılıyor ve lig şampiyonundan amatör kümede tutunma mücadelesi veren takıma kadar tüm takımlar daha iyi koşullara bu gelirler sayesinde ulaşıyor. Örnek vermek gerekirse 2008 sezonunda M.United’ın naklen yayın geliri yaklaşık 50 milyon USD’yi buldu. Aynı sezonda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın naklen yayın pastasından aldıkları pay ise 10 milyon USD civarındaydı.

Tüketiciler Yandı Mı?

Naklen yayın ihalesinin “beklenenden” yüksek bir bedelle sonuçlanması futbol izleyicileri için beraberinde bir de korkuyu getirdi: “bunun faturası bize çıkacak!” Bence bu oldukça düşük bir olasılık çünkü yaklaşık 2,5 milyon abonesi olduğu söylenen Digitürk’ün önümüzdeki yıl bu seneden daha fazla kazanabilmesi için iki seçeneği var: fiyatları ya da abone sayısını iki katına çıkarmak. Herkesin belirli bir alım gücü olduğunu kabul edersek mantıklı olanın fiyatları değil abone sayısını artırmak olacağını söyleyebiliriz. Bu düşünce ile mevcut fiyatlarda indirim dahi söz konusu olabilir.

Kazan Kazan Durumu

Bir şekilde Oyun Teorisi ile haşır neşir olanlar “kazan – kazan” durumunu bilir. Bu, tek cümle ile bir durumdan iki tarafın da menfaat kazanmasıdır. Naklen yayın ihalesinin özeti de aslında tam bir kazan – kazan, hatta çok taraflı bir kazan – kazan durumu. Çünkü her şeyden önce geliri artan TFF kazandı, amatör olanlar dâhil tüm kulüpler kazandı, paraların olumlu kullanılacağını düşünürsek daha iyi statlarda daha iyi futbolcular izleyecek olan taraftarlar kazandı, muhtemelen değerleri artacak olan futbolcular kazandı ve elbette bedel üzerinden yaklaşık %30 vergi alacak olan hazine kazandı. O zaman şunu rahatlıkla söyleyebiliriz Türk Futbolu kazandı…

12 Ocak 2010 Salı

Beşiktaş Nereye Koşuyor?


İlk yarım saatte kalesinde gördüğü 3 golle soğuk bir duş alan Beşiktaş'ın mevcut görüntüsüyle maçın ikinci yarısında skoru leyhine çevirmesi imkânsıza yakın derecede zordu. Çünkü, çok iyimser bir yaklaşım dahi olsa Beşiktaş'ın sezonun ilk yarısında başarılı olmasının altında yatan en büyük etken çok az gol yemesi ve bulduğu gol ya da gollerle 90 dakikaları galip tamamlamasıydı.


Örneği Yok


Beşiktaş'ın çok hassas bir kadrosu var. Sağlam bir takım iskeletine sahip kadroda hepimizin bilfdiği gibi en büyük eksklik forvet oyuncularına pozisyon hazırlayabilen, yaratıcı bir oyuncu. Bir düşünelim Beşiktaş bu sene hiç geriden gelip maç kazandı mı? Hayır. O halde maç İnönü'de değil Nevzat Demir Tesisleri'nde de olsa siyah beyazlılar adına 2 farklı geriye düşülen maçın kazanılması hiç olası değil.


Kupaya Erken Veda Mı?


Ziraat Türkiye Kupası'nda ilk iki maçından puan çıkaramayan Beşiktaş'ın bu kulvardaki akıbetini Konya Şekerspor ve B.Belediyespor maçları tayin edecek. Ancak Beşiktaş'ın yenildiği iki takımın grupta ilk iki sırayı alması da siyah beyazlılar için olumsuz bir durum olduğunu kabul etmek gerekir.


Sonuç


Mevcut durum Beşiktaş'ı ligin ikinci yarısnda ilk yarıdan farklı izleyemeyeceğimizi gösteriyor. Dolayısıyla Denizli ve öğrencileri ikinci yarıda da üst üste kötü sonuçlar alabilir ya da rakiplerinin kötü performansına bağlı olarak zirveye yerleşebilir. Beşiktaş için bundan fazlasını söylemek olanaksız.

13 Ocak Kuponu

Altay- Eskişehirspor 1X 1.67
Giesunspor- Denizlispor 1X 1.30
Fiorentina-Cievo 1 1.55
Ankaragücü-Trabzonspor 2 1.80
Toplam Oran: 6,06

2 Ocak 2010 Cumartesi

Futbol ve Bira

Şöyle bir düşünüyorum ve bakıyorum çok ne biir bağlantı var bira ve futbol. Cidden bakıyorum çevremdeki insanların tamamı futbol hakkında bilgi sahibi. Discoveryde u anda sumo hakkkında bişeyler anlatıyor ve biz askerlikten acaba yırtırmo diye yorum yapıyoruyz. ama yrıtanbir tek onan oluyor ve kafam oluyor böle içmek herzmana insanları dağıtıyor ama bunde o inanlar gibiyim şu an kafalık orta ile benim yazdıklarımı düşüyorsunuz ama holigan her zaman içer ve her zaman saçamalar daima taraftarı olduğu şeyi savunur bende onuyapıyorum bende taraftarı olduğum alkolu savunuyorum.

02 ocak bol şans

1. Bolton - Lincoln City 1.22 Bahisiniz:1
2. Middlesbrough - Manchester City 1.57 Bahisiniz:2
3. Everton - Carlisle 1.25 Bahisiniz:1
4. Fulham - Swindon 1.25 Bahisiniz:1
5. Reading - Liverpool 1.37 Bahisiniz:2
6. Llanelli AFC - Carmarthen Town AFC 1.22 Bahisiniz:1

1 Ocak 2010 Cuma

2 Ocak Kuponu

203 Aston Villa - Blackburn 1 1,50

241 Bournemouth - Northampton 1 1,55

269 Albacete - Hercules X-2 1,23

318 Zaragoza - Deportivo La Coruna X-2 1,34

Toplam Oran: 3,83