18 Aralık 2009 Cuma

Güle Güle Roberto Carlos


2006 yılında Brezilyalı yıldızın Fenerbahçe’ye geleceği söylentisi bile futbolumuz adına oldukça büyük bir heyecan yaratmışken bu transferin 2007 yazında gerçekleşmesi hepimiz adına adeta bir dönüm noktasıydı.

Kariyerinde Dünya Kupası’ndan Şampiyonlar Ligi’ne kadar onlarca kupa ve sayısız ödül bulunduran R.Carlos, tıpkı Hagi, Ortega ya da Anelka gibi ligimizin kalite zincirine çok büyük bir halka eleyerek ayrıldı bu topraklardan.

Brezilyalı yıldızın özellikle son sezondaki performansı beklentilerin uzağında olmuş olabilir ancak yeryüzünde 100’den fazla Şampiyonlar Ligi maçına çıkan 6 futbolcudan biri olmanın yanı sıra engin futbol bilgisi ve müthiş becerileri ile Carlos’un sadece Fenerbahçe değil tüm futbolcularımıza ilham verdiği ve onların gelişmesine katkı sağladığı yadırganamaz bir gerçek.

R.Carlos artık yaşının da verdiği yorgunlukla, tıpkı bir emekli misali, artık eskisi kadar mücadele etmeden, kendini daha rahat hissedeceği ve eski arkadaşları ile birlikte oynama olanağı bulacağı Corunthians’a gitmeye karar verdi ve bu karar hem kendisi hem de sarı lacivertliler için hayırlı oldu.

Gönül isterdi ki R.Carlos ülkemize 34 değil 24 yaşında gelsin ve Inter ya da R.Madrid’de değil Fenerbahçe ya da Galatasaray ile birlikte yıldız olsun ancak ligimizin mevcut yapısı korunduğu sürece bu olasılık maalesef oldukça düşük görünüyor. Fakat 34 yaşında da olsa R.Carlos ya da Hagi gibi yıldızlar ligimizde top koşturdukça toplam kalitemizin artması ve daha genç yıldızların da buralara seve seve gelme olasılığı yükselecektir. Bu nedenle bardağın dolu tarafından bakalım ve ekleyelim güle güle yaşlı kurt!

Hiç yorum yok: