17 Kasım 2009 Salı

Spor Kavga ve Küfürdür


Hani derler ya saha içinde olan saha içinde kalır diye, gerçekten öyle. Bizim ülkemizde bu saha ve salonlar nasıl kutsal alanlarsa, herhangi bir yerde yapıldığı takdirde hapis cezasına kadar uzanan yaptırımları olan güvenlik görevlisine saldırmalar, birbirleriyle kavga etmeler ya da etrafa taş atmalar o büyülü atmosfer içinde tamamen cezasız karşılanıyor.


Olay çıkaranlar mutlaka ifşa edilmelidir çünkü ancak bu şekilde cezayı suçsuzların alması engellenir ve kendini bilmeyen nasipsizler de yaptıklarının yanına kar kalmadığını görür.Nasıl, bir insan bir sporcuya bırakın yaklaşmayı ona yumruk atmaya yeltenebilir? Olaylar bu raddeye gelmişken binlerce sporcu ve yönetici neyin mücadelesini veriyor?


Bugün ülke olarak sporumuzun birinci eksikliği tahmmül ve saygıdır. Elbette bu dumanlı havayı seven kurt yöneticilerin de sağ duyudan uzak ve yangına körükle giden açıklamaları herkesi bu sorunların ortadan kalkması ile ilgili ciddi şüphelere sevk ediyor.Cezalar elbette gerekli ancak bu çirkinliklerin sporumuzdan tamamen çıkması için en önemli gayreti sporcu ve yöneticilerin göstermesi gerekiyor. Bu kavga-dövüş ancak Can Bartu ya da rahmetli Metin Oktay gibi futbolcular ve Süleyman Seba gibi başkanlarla ortadan kalkabilir.

Hiç yorum yok: